Gençler bilmeyebilir, anlarım.
Ama ya yaşı erene ne demeli?
Sene olmuş 2024, hala “Ecevit kuyruk yarattı” diyor.
Bu unutkan kardeş, Ecevit’in Kıbrıs’a çıkarma yaptığı sırada ABD’nin önlemek için nasıl yırtındığını tümden unutmuş, belli.
Daha o gün Ecevit’in üzerine çizik atıldığından da haberi yok!
ABD’nin Türkiye’yi hizaya sokmak (!) için darbe yapmaya, daha o günden kadar verdiğini anlamamış, bilmemiş belli.
Ancak, defalarca yapılan suikast girişimlerini de mi unuttu?
ECEVİT’E SUİKASTLER
Siyasi çekişmelerin hırçın ortamında yapılan kimi saldırıları yok sayalım.
Kökleri emperyalist merkezlere uzanan suikastları hatırlayalım sadece.
23 Temmuz 1976. Ecevit ABD gezisi yapmaktadır. New York Waldorf Astoria Oteli’nde iken silahlı saldırıya uğrar. Korumaların gayretiyle zarar görmeden kurtulur.
26 Nisan 1977. Seçim çalışmaları için Niksar’dadır. Seçim otobüsü kalabalık bir grubun silahlı saldırısına uğrar. CHP’li 10 kişi yaralanır. İlginçtir ki polisin müdahale etmediği olaylar, ancak asker desteği ile bastırılır. Saldırı nedeniyle, aralarında lise müdürlerinin de olduğu 30 kişi gözaltına alınır.
29 Mayıs 1977. Bu kez Çiğli Havaalanı’nda gerçekleşir saldırı.Havaalanında seçim otobüsüne binmek üzereyken bir kişinin silahlı saldırısına uğrar. Kurşun kendisini sıyırmış, İstanbul Belediye Başkanı Ahmet İsvan‘ın kardeşi Mehmet İsvan’a isabet etmiştir.
Silah, ABD yapımı Tengas markadır ve daha deneme aşamasındadır. Daha önce bilinmeyen zehirli mermi atmaktadır. Türkiye’de sadece 3 adet olduğu ve bu 3 silahın Özel Harp Dairesine ait olduğu belirlenir.
Daha üretimi deneme aşamasında olan, pek bilinmeyen özel bir zehirli mermi atan, Türkiye’de sadece 3 adet bulunan ve üçü de Kontrgerilla denilen Özel Harp Dairesinde bulunan silah.
Her aşamasında ABD kokan bir suikasttır bu.
3 Haziran 1977. İstanbul Taksim Meydanı‘nda CHP mitingi yapılacaktır. Başbakan Süleyman Demirel, Taksim mitingi sırasında Sheraton Oteli‘nin üst katlarındaki bir odadan dürbünlü silahla kendisine ateş açılacağına dair bilgiyi, iletir Ecevit’e ve uyarır. Ancak Ecevit mitingi yine de yapar.
Ateşler edilir ama yaralanan olmamıştır.
TURUNCU DARBE
ABD, İran’da Amerikancı Pehlevi iktidarının devrilmesinden sonra Türkiye’nin de elinden kaçtığını düşünmekte, Batı Asya’yı kaybettiğini anlamanın telaşı ile darbe hazırlığını hızlandırır.
Milliyetçi Cephe Hükümetleri de kurulmuştur ama Demirel de ABD için güvenilmezdir. Nitekim Ecevit’in Kıbrıs çıkarmasından bir yıl sonra, 25 Temmuz 1975’de, 21 Amerikan üssünü kapatan da 1. MC Hükümeti döneminde Başbakan Süleyman Demirel’dir.
ABD darbeye yoğunlaşır ve adım adım darbeyi planlar.
O dönemin ortalama vatandaşı gibi, bugün de kimi vatandaşlar ABD’nin o günlerde darbe hazırlığını hala anlayamamıştır.
Suikastlardan sonuç alamayan, Demirel’e de güvenmeyen ABD, turuncu darbenin düğmesine basar.
TÜSİAD, Ecevit Hükümetinin aleyhine tam sayfa gazete ilanları verir.
O günlerde TÜSİAD çok forsludur. Üye sayısı az olmakla birlikte en büyük işadamlarının örgütüdür. Hatta iktidara gelmek isteyen partilerin başkanları huzura çıkar, partilerini beğendirme yarışına girerlerdi.
Amerika’dan sonra iktidar belirleyen ikinci merkezdir yani.
Öyle bir dönemdir bu.
Gazete ilanları ile iktidara istifa et çağrıları yapılması, tehditler savrulması yetmeyince, ikinci düğmeye basılır. Piyasada kıtlıklar, yoklar düğmesidir bu.
Tabi bugünün unutkan vatandaşı, TÜSİAD’ın bu gücünü de unutmuş, verilen tam sayfa ilanları da…
Ancak, piyasadaki ani kıtlığa bunca senedir anlam vermeye de kalkmamıştır.
Kıtlığın sanayi mallarında değil, sadece mutfak malzemelerinde, dar gelirlinin temel tüketim mallarında oluşu da garipsenmiyor.
Tüp, yağ, pirinç, bulgur, ekmek, salça…
ABD ve TÜSİAD, elbirliği ile Ecevit Hükümetini alaşağı etmeye çalışmaktadır.
Adı henüz konmamış turuncu darbedir olanlar.
Yoksulun mutfağına organize bir suikasttır, yoksul ayaklandırma çabasıdır.
Tıpkı sosyalist Allende hükümetine, emekçileri, kamyoncuları, işçileri saldırtmaları ve belki de kurşunlayarak öldürtmeleri gibi…
1973’de Şili’de denemiş, başarmışlardı.
ABD’nin ikinci turuncu darbesiydi buradaki de.
Baskılara, halkın zor durumda bırakılmasına dayanamaz Ecevit ve istifa eder.
Arkasından Demirel’in Başbakanlığında 2. MC Hükümeti kurulur.
ABD, darbe planını, sokaklarda daha fazla kan dökerek hızlandırır. Günlük 25-30 kişi ölmektedir çatışmalarda.
ABD’nin “bizim oğlanlar” dedikleri ise, pusudan, darbe koşullarının daha da olgunlaşmasını izlemektedirler. Hatta yangına benzin de dökerek.
Vatandaşımız bütün bunları unutmuş görünüyor.
Aklında bir tek “kuyruk” kalmış. Tüp kuyruğu, yağ kuyruğu…
“Ecevit kuyruk çıkardı” diyor habire…
Sözün özeti şu ki, Türkiye o günlerde, bir değil, iki Amerikan darbesi yaşadı.
İlki mimarları arasında TÜSİAD’ın da olduğu gazete ilanları ve kıtlıklarla örülen 1979’daki turuncu darbeydi.
Ki, aydınlarımızın da üzerinde fazla düşünmediği darbedir bu.
Bugünlerde “portakal devrimi”, “turuncu devrim” denilen darbeydi.
Sonrasında olan da ülkenin tepesine balyoz gibi inen 12 Eylül1980’deki askeri darbe…
Ve arkasından, Cumhuriyet Türkiye’sine karşı 40 yıldır süren çeşitli operasyonlar…
ECEVİT’E SON SUİKAST
2000’li yıllarda dünyanın önemli liderleri peş peşe zehirlenerek öldürüldüler.
Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yuşçenko böyle öldürüldü. Böylece Ukrayna, NATO’nun ve ABD’nin turuncu darbelerine açıldı
Filistin’in efsanevi lideri Yaser Arafat, Fransa-İsrail işbirliği ile bu şekilde öldürüldü.
2001’de Ecevit hastanelik edildi. Rahşan Ecevit eşine suikast yapıldığını, zehirlendiğini açıkladı.
Kıbrıs’ın efsane lideri Rauf Denktaş aniden hastalandı. Zehirlendiği kuşkusu kuvvetliydi.
Emperyalistlerin heybesinde darbeler çeşit çeşit.
Sonuçta tarihteki bütün melanetlerden, Hitler vahşetinden beslenen bir ABD ve CIA var.
*
Tarihi unutan, gerçeği de göremez, geleceği de.
Önemli hataları da oldu Ecevit’in. Ancak toplamda, emperyalizmin hedefindeki bir vatanseverdi. Saygıyla analım.
Author Profile
Latest entries
- ana manşet16/08/2024Filistin yalanları
- ana manşet13/08/2024Ustaları can çekişen mesleği anlatıyor
- ana manşet12/08/2024Emeklilik tuzakları
- ana manşet19/07/2024Sokak hayvanları hakkında “vahim itiraflar”