Anarşizmin kuramcısı Bakunin, “hukuk iktidarların fahişesidir” demiş. Türkiye’de ise bu söz Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek tarafından 2017 yılında katıldığı televizyon programında ‘hukuk siyasetin köpeğidir’ şeklinde ifade edilerek tartışma konusu olmuştu. Bugün bu sözün aklımıza gelmesinin nedeni ise 31 Mart yerel seçimlerinde Van Büyükşehir Belediyesi ile ilgili yaşanan durum.
VAN’DA NE OLDU?
Kısaca hatırlayalım; 31 Mart yerel seçimleri için Van Büyükşehir Belediye Başkanlığına terör suçundan 8,5 yıl hapis cezası alan ve bunun büyük bölümünü Selahattin Demirtaş’la birlikte hapis yatarak geçirdikten sonra 2022 yılında içerden çıkan Abdullah Zeydan’ı aday gösterdi.
Abdullah Zeydan’ın ifadesine göre içerden çıktıktan sonra 2023 yılında kendisi Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesine başvuru yaparak ‘memnu hakların iadesi’ kararını almıştı. Bu nedenle aday olmasının önünde bir engel yoktu. Yasal olarak ise içerden çıktıktan sonra 3 yıl memnun haklardan yararlanması mümkün değildi.
Bundan sonraki süreç daha çözülebilmiş değil. İçerden çıkmasının üzerinden üç yıl geçmemesine rağmen Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinin nasıl böyle bir karar verdiği merak ve araştırma konusu olarak bir köşede duruyor.
Süreç bu şekilde işleyince Seçim Kurulu ‘memnu haklarına’ kavuşan DEM Parti adayı Abdullah Zeydan’ın adaylığında bir mahsur görmeyerek adaylığını onayladı ve Abdullah Zeydan Dem Parti Van Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçim çalışması yürüttü ve seçildi.
Ama arada daha da anlaşılamayan bir başka nokta daha var ki Adalet Bakanlığı, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Abdullah Zeydan’a verdiği memnu hakların iadesi kararına itiraz etmiş. Hem de seçimlerden bir yıl önce. Hal böyle iken Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi bir yıldır bekleyen Adalet Bakanlığı dosyasını 29 Mart günü saat 16’da inceleyerek Abdullah Zeydan’ın memnu haklarının iadesi yönünde erilen kararının yanlış olduğunu anlıyor.
AYNI KORODA BULUŞTULAR
Bundan sonra yaşananlar hepimizin gözü önünde gerçekleşti. Seçim Kurulu hukuken memnu haklarının verilemeyeceği anlaşılan DEM Parti adayı Abdullah Zeydan’ın yerine ikinci sırada yer AKP adayına mazbata verilmesine karar verdi. Bu duruma karşı Van’da DEM Parti’ye oy veren halk sokaklara döküldü. CHP’sinden Hüda Par’ına, TİP’inden Saadet’ine kadar partiler DEM Parti adayının hakkının yendiği, Van halkının iradesine kayyum atandığı gibi gerekçelerle Abdullah Zeydan’a destek açıklamaları yaptılar.
Koronun başındaki DEM Parti arkasındaki gücü görünce ‘mazbatamızı vermezseniz, Ankara’yı İstanbul’u da karıştırırız’ tehditleri ile Yüksek Seçim Kurulu’nun yolunu tuttu ve itiraz dilekçesini verdi. Süreç yönetilemez, açıklanamaz ve neredeyse çözülemez hale gelince Yüksek Seçim Kurulu DEM Parti Van Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Abdullah Zeydan’a mazbatasının verilmesi yönünde karar açıkladı.
Van seçimleri ile yaşanan olayları ve bundan kimin ne şekilde fayda sağlamaya çalıştığını Sosyalist Cumhuriyet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Av. Önder Kırmızıtaş yazısında gayet net bir şekilde açıklamıştı. Okumayanların mutlaka incelemesini öneriyoruz.
HUKUK KADÜK OLURSA
Buraya kadar anlattıklarımız yaşanan sürece ilişkin bildiklerimizi bir araya getirmekten ibaretti. Şimdi gelelim esas konuya; AKP iktidarı 22 yıllık süreçte ‘kendi iktidarını ayakta tutmak ve güçlendirmek, için ‘askeri vesayet, hukuk vesayeti, bürokrasi vesayetini’ bitirme adı altında devletin yapısıyla oynaya oynaya bugüne geldi.
İktidarda olduğu dönemin yarıdan fazlasında FETÖ ile diğer bölümünde başka tarikat ve cemaatler eliyle atama geleneklerini, liyakati yok sayarak yandaşları, tarikatdaşları esas alan atamalar yaptı. Hukuk kuralları, bütün hukukçuların ‘hukuk bir gün size de lazım olur’ uyarılarına rağmen, yapısal anlamda bozuldu, kanunlar kişiye göre uygulanabilir hale getirildi.
SONUÇ
Sonuçta ülkemizin getirildiği gözler önünde; Diyarbakır’da bir ağır ceza mahkemesi içerden çıkalı 3 yıl bile olmayan ‘PKK sizi tükürüğü ile boğar’ diyebilen bir terör suçlusuna memnu haklarını nasıl olduğu anlaşılmaz bir şekilde iade edebildi, Adalet Bakanlığı karara itiraz etti, bir yıl boyunca sümen altında bekleyen talep seçimden iki gün önce karara bağlandı ve memnu hakların iade kararı bozuldu, DEM Parti adayı yerine ikinci sıradakine mazbata verilmesi kararlaştırıldı, DEM Parti’nin başında olduğu koro hep bir ağızdan hak hukuk çağrısı yaptı, iktidarı tehdit etti, köşeye sıkışan iktidar YSK eliyle mahkemenin ‘memnu hakları verilemez’ dediği DEM’li adaya Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı mazbatasını verdi.
Devletin temel yapıtaşları ile oynamanın sonucu devletin yaptığı yanlışın başka bir yanlışla düzeltilmesi.
İler tutar yanı yok, nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça…
Ne denilmişti, ‘hukuk siyasetin köpeğidir’. Bu sözle bahsedilenin hukukun sistem içindeki egemen gücün ‘etkisi’ altında olduğunu anlarsak ‘hukuk şimdi kimin köpeğidir?’
Author Profile
Latest entries
- ana manşet02/10/2024TÜRK-İŞ, 20 Ekim’de Ankara’da ‘Emek Buluşması Mitingi’ne hazırlanıyor
- ana manşet17/07/2024İktidarın dış politikadaki kafa karışıklığı… Karakolda doğru söyler, mahkemede şaşar
- Yazarlar10/07/2024Eski TKP’ye Sovyetler Birliği’nden gelen dolarlar
- ana manşet11/06/2024Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, CHP Genel Başkanı Özel’i ziyareti sona erdi