Dış sermaye çevreleri ve onların devamı olan yerli ortakları, ekonomik çıkmazdan çıkmak ve kapitalizmi yeniden üretmek için “yaratıcı yıkım” aşamasındalar. Anayasa bunun araçlarından bir tanesi. Oyun dışarda tezgahlanıp içeride oynanacak. her zaman olduğu gibi.
Lakin bir kural daha var; yaratıcı yıkım, sermaye sınıfı ve onun devamı olan devlet kadrolarında değişim de demektir. Değişim, sorunu üretenlerden oluşmaz. Yeni kadrolar gerektirir. Sorun sadece devletin kendi içinde değil. Servet sınıfının da kendisini yeniden üretebilmesi için onun da değişime uğraması gerekir. Bu sorun anayasa değiştirme sorunundan da daha büyük bir sorun. Servet sınıfının kendi içinde de büyük kaoslara neden olabilir.
Kapitalizm bu kez kendini yeniden üretmek için çok zorlanıyor. Bekleyip göreceğiz. Devrimci örgütlenmeler yeterli olmadığından servet sınıfının bu çıkmazından yararlanacak yerde değil.
Yapılacak yeni bir anayasa, halk için değil egemen çevrelerin yollarına devam etmek için bir çabadan başka bir şey değildir.