- Felçli hastanın beynine yonga (Neuralink) yerleştirildi. Düşünceyi eylemselleştirmeyi amaçlayan bu girişimin ilk sonuçlarının başarılı olduğu bilgisi alındı.
- Geçen ay genetiği değiştirilmiş domuz böbreği bir insana takıldı. Hasta evine çıktı. İyileşmesi sürüyor.
İki örnekle başladım yazıya!
Sayısız örnek verilebilir teknolojik gelişmelerin gündelik yaşama girmesine ilişkin.
Belki de hekim olduğum için sağlıkla ilgili örnekler öncelikle ilgimi çekti.
Dünya ve insanlık bilgi çağına girdi.
Süper akıllı toplum olma yolunda hızla ilerliyor.
Şu anda yeryüzünde 20 milyarı aşkın nesne internete bağlı durumda.
Bilgi, içinde bulunduğumuz çağın en değerli varlığı.
Yükte hiç, pahada ağır mı ağır!
Gazze dramı
Yanı başımızda altıncı ayını dolduran Gazze dramı yaşanıyor.
İnsanlığın önemli çoğunluğunun kınadığı, “kahrolsun” çığlıklarıyla kötülediği olumsuzluk hız kesmeden ilerliyor.
Türkiye’nin İsrail’le ticareti son günlerin önde gelen ilgi konusu!
“Neden İsrail’e dikenli tel satıyoruz” ya da “gemilerimiz neden vızır vızır İsrail limanlarına gidip geliyor” soruları uçuşuyor havada?
Elbette gerekli sorgulamalar!
Ama, bir o kadar da eksik!
Çok eski çağlardan bu yana olduğu gibi günümüzde de insanlığın yazgısını belirleyen bilgi ve teknoloji oldu.
Her ne kadar gözlerimizin önüne serilen savaşlar ve dolayısı ile “kaba güç” de olsa da tüm bunların ardında yatan olgu bilgi ve teknoloji.
Tarihin belirleyicisi olarak bilgi ve teknoloji
Fatih’in İstanbul’u ele geçirmesine baktığımızda da görürüz bu gerçeği!
Üstün toplara eklenen gemileri karadan yürütme aklının utkuyu getirmesi kuşkusuz şaşırtıcı değildi.
Ya Milli Mücadele?
Karşısında kendisinden kat kat üstün askersel güçler varken utkuya ulaşmak?
Tam da burada insan aklının değeri gösterir kendisini.
Önce düşman eksiltmek!
İtalya ve Fransa’yı savaş dışı bırakıp, onların silahlarını edinmek!
Sonrasında ince savaş stratejisine eklenen toplumsal birlik!
Gazze’de yaşananlara kahrolanların göz önüne almadığı da budur.
Bilgi ve teknoloji!
Örneğin, İsrail’in dünyanın önde gelen yarı iletken (yonga) üreticilerinden birisi olduğu gerçeği!
İsrail’e dikenli tel satsan ne olur satmasan ne olur?
Kürecik’i ve İncirlik’i devre dışı bırakmadıktan, Ceyhan’daki akaryakıt vanasını kapat(a)madıktan sonra!
Bunları yapamamanın ardındaki neden de bilgiye ve teknolojiye sahip olamamaktır.
Ekonomik bakımdan diz çökme noktasına gerileyen Türkiye’nin derlenip, toparlanmak yeniden güçlenmek gibi bir amacı varsa bu yoldaki önceliği bilgi toplumunun gereklerine uymaktan geçiyor.
Her yıl rekorlar kıran dışsatımımızın nasıl olup da bir türlü ekonomik esenlikle sonuçlanmadığı üzerine uzunca düşünmekte yarar var.
Herkesin yaptığını yaparak kazanç sağlamak olanaksız değilse de zor. Sonuçta sağlanan boğaz tokluğunun ötesine geçmiyor.
Oysa, bugünün dünyasında yonga üretmek, o yongaların bileşiminde yer aldığı buluşları yaşama geçirmek olmazsa olmaz gereklilik.
İnsanlığın nereye doğru yol aldığını özetlediğimize göre soruya bir soru daha eklemek kaçınılmaz!
Türkiye nereye?
Her ne kadar bilgi toplumu treni kalkalı epeyce zaman olduysa da hiç bir şey için olmadığı gibi bu konuda da geç kalınmış sayılmaz.
Çeyrek yüyıla dayanan AKP iktidarının sandıkta yenilebileceğini kanıtlayan seçimler çoğumuzu sevindirdi.
Sevinmek bizim de hakkımızmış dedirtti.
Ağzımızın tadını kaçırmak olarak algılanmasın ama çocuklarımızın, torunlarımızın esenliği için bu yazıya esin kaynağı olan soru üzerinde düşünmek öncelikli görev olmalı.
Herkese iyi bayramlar…
Author Profile
Latest entries
- ana manşet06/10/2024Sinagog korumak
- ana manşet02/10/2024Savaşı kim kazanır?
- ana manşet26/09/2024Dil bayramlarımız
- ana manşet19/09/2024Hizbullahın başına gelen