Zeynep, eline kalemi alıp tahtaya yazdı:
(Kapalı kızlar okulda okuyamaz.) (Sadece açık kızlar okulda okuyabilir.)
(Kapalı olmayan kızlar okulda okuyabilir) (Açık olmayan kızlar okulda okuyamaz.)
“Olan hep kızlara oluyor? Ne farkınız var? Aynısınız!”
Çoook fark var Zeynepciğim!
28 Şubat’ın üzerinden nerdeyse 28 yıl geçmiş, kararlar rafa kalkmış, eğitim sistemi dincileşitirilmiş, tarikatlarla protokoller yapılmış, okullar imam hatiplere çevrilmiş, başörtüsü serbest bırakılmış ama “kapalı” Zeynep hâlâ okuyamıyor. Yaşadığı koşulları sorgulayamadığı, efendi hazretlerine sesini çıkaramadığı için suçluyu buluyor, 28 Şubat! Zeynep, 28 Şubatçı olduğunu öğrendiği yatalak bir adama, matematiksel bir önerme üzerinden had bildiriyor.
Oysa 28 Şubat kararları uygulanıyor olsaydı Zeynep, ailesi ya da mensubu olduğu tarikat efendisi istiyor diye başını kapatmak zorunda kalmayacak, 15 yaşına kadar okula gidecek, hiç kimse ilkokula-ortaokula giden bir kız çocuğunun “erkeklerin dikkatini çekecek kıvama geldiğini ve “kapalı” olması gerektiğini rahat rahat orada-burada-şurada söyleyemeyecek, hiç kimse ilkokula-ortaokula giden bir kız çocuğunu eğitim zorunluluğundan dolayı evlendirmeye kalkamayacaktı.
Dizi film, tarikatların iç yüzünü gösterirken sapla samanı da karıştırıyor. Tabii pusuda bekleyen neoliberallere de gün doğuyor.
28 ŞUBAT’IN İNTİKAMI
28 Şubat 1997… Refahyol iktidarı… Necmettin Erbakan Başbakan, Tansu Çiller Başbakan Yardımcısı… Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplanıyor ve “esasları ve nitelikleri Anayasada belirlenmiş, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, demokratik, lâik ve sosyal hukuk devletimizi ve cumhuriyet rejimimizi yıkmak, onun yerine bir siyasal dini düzen kurmak amacıyla yürütülen yıkıcı faaliyetler ve yapılan beyanlar ile bunların oluşturduğu tehdit ve tehlikeler gözden geçirilerek” bir durum değerlendirmesi yapıyor. “Türkiye’de Şeriat hukukuna dayalı bir İslam Cumhuriyeti kurmayı amaçlayan aşırı dinci grupların, demokratik, lâik ve sosyal hukuk devleti olan Cumhuriyetimize karşı oluşturdukları çok yönlü tehdidin önlenmesi amacıyla” 13 maddeden oluşan kararlar alınıyor. Devrim Kanunları olarak da tarihe geçen 28 Şubat Kararları’nın en çok tartışılan maddesi ise, 8 yıllık kesintisiz eğitime geçilmesi ve tarikat bağlantılı özel yurt, okul ve kursların Milli Eğitim Bakanlığı’na devredilmesiydi. Dönemin iktidar sahipleri, tarikatlar, muhafazakârlar, neoliberaller topyekun ayağa kalktı. AKP iktidarı bu kararları yok saydı, uygulamada tam tersi davranarak eğitimi dincileştirdi, tarikatlara bağladı. Öyle etkili kararlardı ki onlar AKP ve tüm yobaz takımı 28 yıldır 28 Şubat’ın intikamını almaya, izlerini silmeye çalışıyor.
İMAM HATİP OKULLARI SAYISI ARTIYOR, ÖĞRENCİ SAYISI AZALIYOR
İmam Hatip Liseleri (bugünkü yapısıyla) kurulduğu 1951 yılından 1997’ye kadar sürekli arttı. 1997’ye gelindiğinde toplam 611 okul ve 549.359 öğrencisi oldu. 28 Şubat kararlarıyla 16 Ağustos 1997’de İmam Hatip Liselerinin ortaokul bölümü kapatıldı. 1998’de çıkarılan kanunla da taban katsayısı uygulaması İHL mezunlarının İlahiyat Fakültesi dışındaki yükseköğretim kurumlarına girmelerini büyük ölçüde güçleştirdi. Böylece 1996-1997 eğitim yılında 247.376 (öğrencilerin %11’i civarı) olan İmam-Hatip Lisesi öğrenci sayısı 2001-2002 eğitim yılında 71.583’e (öğrencilerin %2’si civarı) kadar düşmüştü. AKP iktidarı, 2002’den itibaren İmam Hatip okullarının eğitimin önemli bir parçası olması için canla başla çalıştı. 8 yıllık zorunlu eğitim ve taban katsayı uygulaması kaldırıldı. Anadolu liselerinin yerine İmam Hatip Anadolu Liseleri açıldı, okul sayıları arttıkça arttı. Ama aynı artış öğrenci sayılarında yaşanmadı. Özellikle 2015 yılından sonra İmam Hatip Liselerinde öğrenci sayısı düşmeye başladı. MEB istatistiklerine göre 2015-2016 döneminde imam hatip lisesinde 677 bin 205 öğrenci bulunuyorken 2018-2019 dönemine gelindiğinde bu sayı 605 bin 869 öğrenciye düştü. 2020-2021 yılı itibarıyla imam hatip liselerinde 568 bin 175 öğrenci mevcuttu. 2015-2021 yılları arasında imam hatip lisesinde okuyan öğrenci sayısında yüzde 19 oranında azalma yaşandı. Normal liselerdeki öğrenci sayısı ise yüzde 20 arttı.
KAFA KARIŞIKLIĞINA YER YOK
Her mahalleye İmam Hatip açsalar da, iktidarın tüm olanaklarını kullansalar da istedikleri sonucu alamadılar, alamıyorlar. Hâlâ 28 Şubat’la kavga edip kafaları karıştırmaya çalışıyorlar. Tıpkı Kızıl Goncalar’daki Zeynep gibi… Oysa kızların çocuk yaşta evlenmesinin önünü açan ve bunu savunan, ‘veliler kız çocuklarının erkek öğrencilerle aynı okula gitmelerini istemiyorlar’ diyen, tarikat yuvalarında efendilerinin hizmetinde olmayı yüceleştiren bu sistem değil mi? Tarikatları STK ilan ederek protokol imzalanmasını savunan Bakan Yusuf Tekin ve onun gibiler, düşünen, sorgulayan, okuyan nesillerin hele de kız çocuklarının önünde durabileceklerini sanıyorlar… 28 Şubat’tan intikam almak için bi 30 yıl daha uğraşacaklar… Çünkü Cumhuriyet ve laik eğitimdir Zeynep’leri okullu yapan… ve bu dalganın önünde durmaları mümkün değildir…
Author Profile
![](https://yarinlar.com.tr/wp-content/uploads/2023/03/Adsiz-tasarim-3.png)