Türk Eğitim Derneği’nin düşünce kuruluşu olan TEDMEM, “Bir Bakışta Eğitim 2023 Türkiye Üzerine Değerlendirme ve Öneriler” başlığıyla yayınladığı raporda OECD ülkelerindeki eğitim verilerini Türkiye’yle karşılaştırdı. Rakamlar ülkemizin eğitim politikaları ve sisteminin hiç de iç açıcı olmadığını ortaya koyuyor. OECD tarafından her yıl yayımlanan Bir Bakışta Eğitim raporları, ülkelerin eğitim sistemlerine ilişkin gidişatı çeşitli göstergeler üzerinden ortaya koyması bakımından oldukça önemli. Bir Bakışta Eğitim 2023 raporunda eğitim sistemlerinin değerlendirilmesine yönelik göstergeler eğitim süreçlerinin çıktıları, eğitime erişim, eğitime ayrılan finansal kaynak ile öğretmenler, öğrenme ortamları ve okullar olmak üzere dört temel başlık altında sunulmuş.
HER ÜÇ YETİŞKİNDEN BİRİ ORTAÖĞRETİM MEZUNU DEĞİL
Rapora göre, ülkemizde 25-34 yaş aralığındaki her üç yetişkinden biri, 25-64 yaş aralığındaki her iki yetişkinden biri ortaöğretim mezunu bile değil. Buna karşılık 2015 yılında yüzde 27,5 olan yükseköğretim mezunu genç yetişkinlerin oranı 2022 yılında yüzde 41,2’ye yükselmiş. Her ile üniversite açma politikasının bir sonucu olan bu yükseliş, ön lisans ve lisans mezunlarında görünüyor. Lisansüstü eğitim derecesine sahip genç yetişkinlerin oranı ise OECD ülkeleri ortalamasına göre oldukça düşük. OECD ülkeleri ortalamasında genç yetişkinlerin yüzde 15,1‘i yüksek lisans derecesine sahipken Türkiye’de bu oran yüzde 2,5. Türkiye’de ön lisans, lisans, yüksek lisans ve/veya doktora derecesine sahip tüm yetişkinlerin oranı yüzde 25. OECD ülkeleri ortalaması için ise bu oran yüzde 40,4. Türkiye OECD ülkeleri arasında İtalya (yüzde 20,3) ve Meksika’dan (yüzde 20,6) sonra bu oranın en düşük olduğu üçüncü ülke konumunda.
ÜNİVERSİTE MEZUNLARINDA İŞSİZLİK ARTIYOR
Ülkemizde üniversite mezunu genç sayısındaki artışın aynı şekilde istihdama yansımadığı görülüyor. Türkiye’de 25-34 yaş aralığındaki genç yetişkinlerin işsizlik oranları incelendiğinde yükseköğretim mezuniyetinin istihdam açısından anlamlı bir fark yaratmadığı ortaya çıkıyor. Türkiye’de işsizlik oranları ortaöğretim mezunları için yüzde 12, yükseköğretim mezunları ve ortaöğretim mezunu dahi olmayanlar için ise yüzde 13. OECD ülkeleri ortalamasında eğitim düzeyi arttıkça işsizlik oranları düşmekteyken Türkiye’de böyle bir ilişki yok. Üniversite sayısındaki artışın eğitimin kalitesinde, nitelikli iş gücü sağlanmasında ve istihdamda olumlu bir durum yaratmadığı görülüyor.
Rapora göre, Türkiye’de 18-24 yaş arasında gençlerin yüzde 67,1’i eğitimde değil. Türkiye, Yeni Zelanda’dan (yüzde 71,6) sonra bu oranın en yüksek olduğu ikinci OECD ülkesi. Türkiye’de 18-24 yaş aralığındaki eğitim dışındaki gençlerin yaklaşık yarısı (yüzde 67,1’in içindeki yüzde 33,6) çalışıyor. Ne eğitimde ne istihdamda ifadesi eğitimde olmayan ve -iş arayışı olup olmamasına bakılmaksızın- çalışmayan bireyleri tanımlamak için kullanılıyor. Buna göre, Türkiye’de 18-24 yaş aralığındaki gençlerin yüzde 9,4’ü işsiz ve yüzde 24,1’i işgücüne dahil olmayanlar(inaktif) olmak üzere toplam yüzde 33,5’i ne eğitimde ne istihdamda. Geçtiğimiz yıla kıyasla bu oran yaklaşık yüzde 1,3 puan artış göstermiş. OECD ülkeleri ortalaması ise yüzde 14,7. Türkiye OECD ülkeleri arasında ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin oranının en yüksek olduğu OECD ülkesi. Yükseköğretim mezunlarının işgücüne dahil olmama oranı ise Türkiye’de yüzde 17,2 iken OECD ülkeleri ortalaması yüzde 9,5.