DEM Parti’nin Yenikapı’daki nevruz etkinliğinde Deniz Gezmiş’le Seyit Rıza ve Şeyh Said’i bir arada anarak ’emanet’ ifadesini kullandığı açıklamaları sol içinde tartışma çıkardı. Dem Parti’nin ifadelerine bir tepkide Cumhuriyet yazarı Zülal Kalkandelen’den geldi. Kalkandelen geçtiğimiz gün yayınlanan yazısında “hem Deniz’lere hem de Şeyh Sait’e aynı anda sahip çıkılamaz” diyerek DEM Parti’nin açıklamalarını ‘çürümüşlük olarak nitelendirdi.
Zülal Kalkandelen yazısında şunlara yer verdi:
“DEM Parti Erzurum Milletvekili ve İstanbul Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Adayı Meral Danış Beştaş, sosyal medya hesabında miting görüntülerinin üzerine şu sözlerin okunduğu bir video paylaştı:
“Meral başkanla Murat başkan size kimlerin emanetidir biliyor musunuz? Deniz’lerin, Mahir’lerin, Seyit Rıza’ların, Şeyh Sait’lerin, Demirtaş’ların, Kışanak’ların, bedel ödeyen milyonların emanetidir. Emanetinize sahip çıkın İstanbul!”
Bunun öncesinde birkaç gün önce bir video daha izlemiştim. Yenikapı’da düzenlenen Nevruz etkinliğinde, üzerinde Deniz Gezmiş’in resimlerinin bulunduğu flamalar yakıldı. Barzani’nin destekçisi olduğu anlaşılan kişiler, Atatürk’e de küfrederek “Biji Kürdistan” ve “Kemalizm p*çleri, yıldıramaz bizi” sloganı attılar.
Bu olay, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Esengül Demir’in de katıldığı mitingde meydana geldi.
Yenikapı’daki provokasyonu yapanların ellerinde taşıdıkları bayraklarda, siyah zemin üzerine sarı güneş ve Kürt milliyetçileri Remzi Nafi ile Gazi Muhammed’in resimleri vardı.
DİNCİLİK, ETNİKÇİLİK VE MEZHEPÇİLİK SOLUN ZEHRİDİR
Tam da bu olayın olduğu gün, geçen pazar günü bu köşede, “Dincilik, etnikçilik ve mezhepçilik solun zehridir” başlıklı yazım yayımlanmıştı. O yazıya farklı kesimlerden çok sayıda yorum ve tepki aldım.
Özetle diyordum ki Şeyh Sait, Said Nursi gibi gericiliğin bu coğrafyadaki simge isimlerinin izinden gittiğini, onların torunu olduğunu söyleyenlerin etnikçi, dinci ve mezhepçi siyasetinin “sol” olarak tanımlanması yanlıştır ve sol üzerinde kurmaya çalıştıkları hegemonyaya son verilmelidir.
Meral Danış Beştaş’ın paylaşımı, belli ki Yenikapı’daki olaya yönelik tepkileri püskürtmek ve o provokasyonu yapanlardan ayrıldıklarını göstermek için yapılmış. Deniz Gezmiş’in resminin olduğu flamaları yakanlarla, Atatürk ve onun yolundan gidenlere küfredenler ile birlikte görünmeleri, seçim öncesinde hiç de akıllıca olmaz sonuçta…
BU ÇÜRÜMÜŞLÜKTÜR!
Ancak ben yine söz ettiğim yazımdaki temel düşünceye döneceğim. Çünkü hem Deniz’lere hem de Şeyh Sait’e aynı anda sahip çıkılamaz.
Deniz Gezmiş, bu ülkede emperyalizm karşıtı mücadelenin öncülerinden biridir. Yazılarında, mektuplarında ve mahkemedeki savunmalarında her zaman emperyalizme karşı mücadelede örnek aldığı Mustafa Kemal’e atıf yapan, 30 Ekim 1968’de Samsun’dan Ankara’ya “Tam Bağımsız Türkiye İçin Mustafa Kemal Yürüyüşü”nü başlatan devrimcidir.
Yaşamlarını “Tam bağımsız Türkiye” mücadelesine adayan, emperyalizme canları pahasına direnen yurtsever sosyalist devrimcileri, emperyalistlerle işbirliği yapan gericilerle, laik Cumhuriyete karşı olan şeriatçılarla, onun kurucusuna hakaret eden aşiret ve tarikat liderleri ile bir arada anmaya kimsenin hakkı yoktur.
Yenikapı’daki provokasyonu açıkça kınayabilir, atılan sloganlara katılmadığınızı söyleyebilirsiniz ama devrimcileri karşıdevrimci feodal şeriatçılarla aynı yerde gösteremezsiniz. Bu çürümüşlüktür!“
Author Profile
Latest entries
- ana manşet04/10/2024İngiliz gazetesinden çarpıcı savaş iddiası: Listede Türkiye de var
- ana manşet04/10/2024Ahmet Davutoğlu, PYD’ye Esad’a karşı ayaklanın size özerklik verelim demiş
- ana manşet03/10/2024KYK yurtlarına yemek hizmeti veren AKP’linin firmasının yemeklerinden domuz eti çıktı
- ana manşet03/10/2024Moskova’dan ‘Türkiye’nin BRICS üyeliği’ ile ilgili açıklama