Hayatımız tıkanıklıkların aşılması ile ilerliyor. Bulaşık yıkıyorsunuz örneğin gider tıkalı. Hadi bakalım o gider tıkanıklığını aşmadan nasıl işinizi bitirebilirsiniz. Sadece lavabonun altıysa tıkalı olan benim gibi yapar, tıkanıklığı giderme işini eşinizin marifetli ellerine bırakırsınız. Sorun eşinizin çabasıyla, becerisiyle çözülür. Ancak bütün giderlerde kişisel gayretler ile çözülemeyecek sistemsel bir tıkanıklık varsa ve bu sadece sizin yaşam alanınızla ilgili değil de daha genel bir tıkanıklıksa işin içine çeşitli kurnazlıklar girmeye başlar. “Gemisini kurtaran kaptanlar” böyle çıkar ve çoğalır.
Her tıkanıklığın aşılması başka bir tıkanıklık açar önünüze. Adeta hayatınız bir pompa biçiminde geçmeye başlamıştır. Bir süre sonra sistemi daha bütünlüklü bir biçimde kavrar ve mücadele etmek için farklı araç gereçlere ihtiyaç duyarsınız. Kendiniz gibi tıkanıklıkların ortaya çıkardığı karmaşayla baş etmek isteyen, giderleri açma hevesiyle yanıp tutuşan insanlarla birlikte olmaya başlarsınız. Çözdüğünüz bir iki şey, açtığınız ufak tefek giderler hevesle çalışmanızı sağlar. Sizin küçük adımlarınız, emperyalizmin ürettiği bencillik, bireycilik ve kötülükle beslenen, durmadan ilerleyen herkesi iletişim, tüketim, kültürel gericilikle içine çeken dev tıkanıklıklar karşısında erir gider. Yine de temizlik ve iyilik adına dik durmaya tıkanıklıkları açmaya devam.
Biz tıkanıklıkla mücadele etmeyi yaşam tarzına dönüştürmüş olanlar bazen tıkanıklıkların da faydalı olacağını yaşayarak öğrendik. Hiç umulmadık bir an gelir ve herkes tıkanıklıktan bıkabilir. Toplumun nasıl davranıp gücünü nasıl sergileyeceğini anket şirketleri her zaman tespit edemez. Zaten onlarda tıkanmış sistemin bir parçasıdır. İnsanların tavır alması için oturdukları minderin yanması gerekliliğinden söz edilir. Bence oturduğumuz minderler içten içe henüz alev almadan yanmaya başladı, giderler öyle bir tıkandı ki pislikler orta yerlere taştı, yaşam alanlarımız kokudan durulmaz halde. Milli eğitimin tarikatlara teslim edip ardını sormadığı yurtlarda sistematik biçimde çocukların taciz ve tecavüzlere uğradığı, işçilerimizin başka ülkelerin çıkarı için tonlarca toprağın altında kaldığı, ormanlarımızın yok edildiği, denizlerimizin kıymetinin bilinmediği, tarihimizin, toprağımızın, milli bilincimizin, insanımızın ayarlarıyla uğraşıldığı herkesin bilincine çıkıyor. İnsanlar görüyor, yaşıyor ve tavır almak için ağır ağır kalkıyor için için yanan minderinden.
31 Mart 2024 yerel seçimleri seçmenin rahatsız olduğunu, yaşanan ekonomik krizden ders çıkardığını ifade eden bir sonucu gözler önüne serdi. Çocuklarımızın, torunlarımızın, ülkemizin geleceği ne olacak sorusuna yanıt arandığı ve yerel seçimler aracılığıyla iktidara bir ihtar verildiği anlaşıldı. Bu seçim sonuçları aranılan sorulara yanıt vermese bile ihtar yerine ulaşmışa benziyor.
81 İlin 11 tanesini kadın belediye başkanları yönetecek. Çok sayıda kadın ilçe belediye başkanı, meclis üyesi, muhtar olarak seçildi. Yerel seçimlerde kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıyan Belediye Kanunun kabul edilişi olan 3 Nisan 1930 tarihini bu sene uygulamalı olarak kutlamış olduk. Yenilikler yaşanıyor, bıkıp yorulmadan anlatanların emeği çok ama belirleyici olan hayatın kendi dinamikleri.
Biz tıkanık açıcılar, hızlı olmak istiyoruz, çözümlerin hayata geçmesi için aceleciyiz. Biz bu acele ile çok koşturduk. Koşarken biraz yalnızlaşmış ve koşunun ruhuna uygun olarak öne geçip arkada kalan büyük çoğunluktan uzaklaşmış olmalıyız. Önde koşmanın kibrinden kurtulmak lazım. Şimdi biraz durup gelenleri bekleme, bilgiyi paylaşma, anlama, anlaşılma, birlikte hareket etmenin o muazzam gücünü hissetme ve uygun adım yürümeyi öğrenme zamanı.
Author Profile
Latest entries
- Yazarlar17/05/2024Kahve kokusu
- Yazarlar27/04/2024Sonuçları olacak
- Yazarlar05/04/2024Tıkanıklık
- Yazarlar24/03/2024Sorumluluk hepimizin