Sümeroloji alanında dünyaca tanınan bilimsel çalışmalara imza atan 110 yaşındaki Muazzez İlmiye Çığ, hayatını kaybetti.
Mersin’in Mezitli ilçesindeki özel bir hastanede rahatsızlığı nedeniyle tedavi gören 1914 doğumlu Sümerolog ve akademisyen Çığ, yoğun bakıma alındı ancak doktorların müdahalesine rağmen hayatını kaybetti.
Çığ’ın vefat haberini ise yazarı olduğu Kaynak Yayınları duyurdu.
Türkiye’nin ilk, dünyanın da en önemli Sümerologlarından biri olan Muazzez İlmiye Çığ, 110 yaşında hayatını kaybetti.
Vefat haberini Çığ’ın yazarı olduğu Kaynak Yayınları sosyal medya hesabından duyurdu.
Yayınevinin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Türkiye’nin aydınlanma mücadelesinin yorulmak ve yaşlanmak bilmeyen değerli bilim kadını, son Sümer Kraliçesi, değerli yazarımız Muazzez İlmiye Çığ’ı kaybettik. Ailesinin, okurlarının ve ülkemizin başı sağolsun”
ÖNCÜ İSİMLERDEN BİRİYDİ
Cumhuriyet’in ilk yıllarında Anadolu’nun kültürel zenginliğini çağdaş bilimle birleştirme hedefini taşıyan bir neslin öncü isimlerinden biri olduğunu ifade eden Çığ, dönemin zorlu koşullarına rağmen meslek hayatındaki başarılarının kendisini daima öne çıkardığını vurgulamıştı.
“Sümerya’nın mitolojisinde ve yazılarında insanların kökenine dair izler bulmak benim için hep heyecan verici oldu,” diyen ‘Son Sümer Kraliçesi’, akademik kariyerini sürdürme nedenlerini anlatmıştı.
Muazzez İlmiye Çığ, uzun ve anlamlı hayatı boyunca birçok önemli görüş ve bilgiyi aktarmış, röportajlarında, özellikle Sümer tarihine dair çalışmalarıyla dikkat çekmişti. Çığ, Sümerlerin dünya medeniyetine katkılarını aktarırken “Sümerliler, hukuk, edebiyat ve sanat gibi alanlarda ilkleri başarmış bir toplumdu” demişti.
Çığ, Türkiye’de arkeolojiye ve eski medeniyetlere ilginin artması gerektiğini savunarak, “Bizim tarihimiz, yalnızca kendi topraklarımızda değil, dünya tarihinde de yer bulmuş bir zenginliğe sahip” ifadesini kullanmıştı. Arkeolojinin önemini vurgulayan Çığ, özellikle gençlere yönelik mesajlarında ise şunları söylemişti: “Tarihe sahip çıkın, bu bizim kimliğimizdir.”
Muazzez İlmiye Çığ, uzun yıllar boyunca, Cumhuriyet’in köklerine ilişkin eşsiz bilgiler sunarak nesillere ilham kaynağı olmuştu.
MUAZZEZ İLMİYE ÇIĞ’IN HAYATI VE KARİYERİ
Muazzez İlmiye Çığ, Kırım kökenli bir ailenin çocuğu olarak 20 Haziran 1914’te Bursa’da doğdu.
Amasya ve Bursa’ya da göç etmiş ailesiyle İzmir’de yaşarken, 15 Mayıs 1919’da işgal üzerine Çorum’a taşındılar.
Eğitim hayatına Çorum’da başlayan Çığ, Bursa’ya taşınmalarının ardından Bizim Mektep’te Fransızca ve keman dersleri aldı ve 1926’da Bursa Kız Muallim Mektebi’ne girdi. 1931’de mezun olduktan sonra Eskişehir’de öğretmenlik yaptı.
15 Şubat 1936’da Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Hititoloji bölümüne kaydoldu. Burada, Nazi Almanyası’ndan kaçarak Türkiye’ye iltica eden Prof. Dr. Hans Gustav Guterbock’tan Hitit Dili ve Kültürü dersleri aldı. Ayrıca, Prof. Dr. Benno Landsberger’den Sümer ve Akad dilleri üzerine eğitim gördü.
1940 yılında mezun olduktan sonra İstanbul Eski Şark Eserleri Müzesi’nde Çiviyazılı Belgeler Arşivi’ne uzman olarak atandı ve meslek hayatına başladı. O yıllarda, Kemal Çığ ile evlendi. 31 yıl boyunca müzede çalışırken, meslektaşlarıyla birlikte on binlerce kil tableti temizleyip sınıflandırdı ve 74 bin tabletten oluşan arşivi oluşturdu. Ayrıca 3 bin tabletin kopyasını yapıp katalogladı.
1957’de Münih’teki Oryantalistler Kongresi’ne katıldı; 1960’ta Heidelberg Üniversitesi’nde altı ay süreyle çalışmalar yaptı ve 1965’te Roma’daki Hitit sergisini Londra’ya taşıdı. 1972’de emekliye ayrılan Çığ, emeklilikten sonra Philadelphia’daki Asuroloji kongresine katılarak uluslararası alanda aktifliğini sürdürdü. Prof. Kramer’in “History Begins at Sumer” adlı kitabını Türkçeye çevirerek 1990’da “Tarih Sümerle Başlar” adıyla yayımladı. Çığ, bu süreçte çocuklara yönelik “Zaman Tüneliyle Sümerlere Yolculuk” dahil olmak üzere, Sümer ve Hitit kültürlerini tanıtan 13 kitap kaleme aldı.