CHP, 31 mart yerel seçimlerine genel başkan değişikliği ve parti içi tartışmalarla girerken 12punto yazarı Bahadır Selim Dilek, CHP içindeki ‘Dip Dalga Hareketi’nin seçim sonrası partileşme çalışmalarına başlayacağını iddia etti.
Bahadır Selim Dilek bugün yayınlanan yazısında “CHP giderek umut olmaktan çıkıyor.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun yerine Genel Başkanlık koltuğuna oturan Özgür Özel’in kurultay sonrasında sürekli yalpalayıp sağa sola savrulması, zaten kafası karışık olan seçmeni tabiri caiz ise iki arada bir derede bıraktı.
Aday belirleme sürecinde güçlü bir liderlik sergileyememesinin yanı sıra arka arkaya yaptığı vahim yanlışlar 1 Nisan itibarıyla ortaya çıkacak muhtemel tablonun pek iç açıcı olmayacağının habercisi sanki.
Bu kez namus belasına verilecek oylarda dramatik bir azalış olacak gibi görünüyor.
Seçmenin sıtkı sıyrıldı. Belki de hiç sandığa gitmeyecek.” ifadelerini kullandı.
Gazeteci-Yazar Celal Eren Çelik’in sözcülüğünü yaptığı “Dip Dalga Hareketi”nin CHP’den ayrılıp yeni bir parti kurma kararı aldığını söyleyen Dilek, partileşme sürecinin yerel seçimin sonucuna bağlı olmayacağını iddia ederek yazısında şunlara yer verdi:
“Yerel seçimin hemen sonrasında, 1 Nisan’da düğmeye basılacak.
İlk aşamada Türkiye turuna çıkacaklar.
Ülkeyi gezecekler, nabız tutup kendilerini tanıtacaklar, planlarını, programlarını, yapacaklarını anlatacaklar.
Cumhuriyet Bayramı’nda yani 29 Ekim’de partinin kuruluş dilekçesini verecekler.
Halen kurucular kurulu görüşmeleri yürütülüyor. Parti içinde muhalefet yaptıkları dönemde beraber olan isimler ve illeri örgütleyecek olanlar hazırlıklarını tamamlamış.
Aslında süreç 4 yıldır devam ediyor. Parti programını da hazırlamışlar. 100 kişilik kurucular kurulu oluşturacaklar…
Anlattıklarından anladığım kadarıyla partinin yelpazesi geniş olmakla birlikte üzerinde hassasiyetle durdukları bazı noktalar bulunuyor.
Atatürkçülük, laiklik, milliyetçilik, tam bağımsızlık, antiemperyalizm, tarikatlara kesinlikle karşı olmak, cumhuriyet devrimlerinden ve felsefesinden taviz vermemek gibi kırmızı çizgileri var. Sosyalist, milliyetçi, sosyal demokrat gelenekten de gelseler, samimi inançlı gelenekten de olsalar, bugün Türkiye’de sistem içinde kendisini temsil edecek hiçbir parti olmadığını düşünenleri kapsayacaklar.
Ancak söz konusu kırmızı çizgilerin ihlal edilmemesi veya bunlardan taviz istenmemesi gerekiyor. Toplumun tüm katmanları ile birlikte toplumsal muhalefet geliştirmeyi hedefliyorlar.
On puanlık uzman sualine gelince…
Parti için parayı nereden bulacaklar?
Masrafları kolektif olarak karşılayacaklar. Aldıkları karar bu yönde.
Türkiye’de siyasetin finansmanını iş adamları ve özellikle de müteahhitler yapıyor sonrasında bunun diyeti kendilerine ödeniyor.
Bunu tersine çevirmeyi hedeflemişler. Öncelikle masraflar minimize edilecek daha sonra bunlar kolektif olarak karşılanacak. Daha öncesinde deneyimlemişler. Şimdiye kadar 53 il gezip yaptıkları 25 bin kilometre yolun masrafları böyle karşılamışlar.
Yazıyı bağlamadan, partileşme sürecinin sosyal medyada duyurulmasının ardından gelen ilk 5 gün içinde, 2 bin 500 kişinin, yeni parti oluşumuna katılmak için başvuru yapmış olduğu bilgisini verip yazımıza noktayı koyalım.”
Author Profile
Latest entries
- ana manşet19/09/2024Depremzede ailenin suç duyurusu yaptığı gece, Sakarya’ya vali olarak atandı
- ana manşet18/09/2024FETÖ elebaşının ‘son hali’ denilerek görüntüleri paylaşıldı
- ana manşet18/09/2024AKP MKYK’nın ana gündemi teğmenlerin yemini oldu: Takipçisi olacağız
- ana manşet16/09/2024Cumhur ittifakında çatlak: Bunlardan gördüğümüzü CHP’den görmedik