İzmir’in Menemen ilçesinde çok sayıda demokratik kitle örgütü ve partinin katılımı ile ÇEDES projesine karşı basın açıklaması yapıldı.
Kubilay Anıtı önünde yapılan açıklamada “Şehit öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay, Bekçi Hasan ve Şevki Beyler için yapılan bu anıtta; ”İnandılar, dövüştüler, öldüler. Bıraktıkları emanetin bekçileriyiz.” yazılı. Biz de onlar için dikilen bu anıtın önünde hep birlikte haykırıyoruz.; ”Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Laik Cumhuriyete, O’nun ilke ve devrimlerine ve ulusal kahramanlarımıza sahip çıkıyor, gerekirse dövüşmeye ve bu uğurda ölmeye hazırız. Bıraktıkları emanetin bekçileriyiz.” Ant içeriz” ifadelerine yer verildi.
Ulusal Eğitim Derneği, Gündoğdu Halk konseyi, Türk İstiklal Hareketi, Sosyalist Cumhuriyet Partisi, Karayolları Emeklileri Yardımlaşma Dayanışma Derneği, Emekliler ve Emekçiler Platformu, Köy Öğretmenleri ile Haberleşme ve Yardımlaşma Derneği, Adalet Partisi’nin çağrısı Memleket Partisi, Türkiye Komünist Partisi ve Doğru Parti temsilcilerinin katılımı ile yapılan basın açıklamasında şunlara yer verildi:
LAİK CUMHURİYETE SAHİP ÇIKTIĞIMIZI DOSTA DÜŞMANA GÖSTERMEK İÇİN
“Ülkemizin bağımsızlığı, demokrasi ve özgürlük mücadelesinin yılmaz savunucuları, halkın huzur ve mutluluğu için uğraş veren demokratik kitle örgütlerinin değerli üye ve temsilcileri; bugün burada laik Cumhuriyete ve onu bize emanet eden ulusal kahramanlarımıza sahip çıktığımızı dost ve düşmanlarımıza göstermek için toplandık.
Siyasi iktidarların göz yummaları ve devlet içinde yuvalanmalarına izin verilen cemaat ve tarikatlar, Anayasa ve yasalarca güvence altına alınan laik Cumhuriyetimize kafa tutar hale geldiler.
Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi (ÇEDES- 3 Kasım 2021) adı altında; Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bir protokol imzalandı.
Pilot il seçilen İzmir’de; 842 okula bu proje kapsamında din görevlisi atandığı haberinin yer alması üzerine; konuya duyarlı demokratik kitle örgütleri tarafından ilgili bakanlıklar ve Diyanet İşleri Başkanlığı hakkında dava açma dahil, söyleşi, basın açıklaması ve mitingler düzenlendi. Bu eylem ve etkinlikler sonucu; İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü, Bilgi Edinme Yasası’ndan yararlanarak verdiğimiz dilekçeye, okullara atama yapılmadığı yanıtını verdi.
NAKŞİBENDİ TARİKATININ ŞEYHİNİN MEZARINA ZİYARET
ÇEDES Projesi kapsamında Türkiye’de öğrencilerin din görevlileri tarafından; Batman’da cami temizliğine, Muğla’nın Menteşe ilçesinde mezarlığa, Muğla- Dalaman’da sabah namazına, Çorum’da Elvan Çelebi, Adana’da Çoban Dede, Bursa’da Hz. Uftade türbeleri ziyaretine götürüldüğü, Kocaeli’nde anasınıfına imam getirildiği, Konya-Karatay’da özel eğitim öğrencilerine imam cübbesi giydirme, Kars’ta bir okulda maket mezar yaparak, öğrencilerden ağıt yakılmasını isteme, Isparta’da çocukların eline bıçak verip, ellerini kelepçeleyerek fotoğraflanması haberleri yer aldı.
Yine basında (TELE 1); Menemen’de İzmir İl Müftü Yardımcısı Oğuzhan Kadıoğlu ve Menemen Müftüsü Mehmet Seven’in, öğrencileri Öğretmen-Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ı şehit edenlerin bağlı bulunduğu Nakşibendi Tarikatı Şeyhi Esad Erbili’nin mezarına götürdüğü haberi yer aldı.
Esad Erbili, Osmanlıcıların yere göğe sığdıramadığı 2. Abdülhamid tarafından bile, ülkeyi karıştırıcı faaliyetleri nedeniyle 1900 yılında doğum yeri Erbil’e sürgün edilerek, 2. Meşrutiyet sonrası (1908) İstanbul’a dönebildi. Erbili, 23 Aralık 1930 tarihli Menemen olayı sonrası kurulan mahkemece; idam cezası istemiyle yargılanıp, yaşı nedeniyle müebbet hapse mahkum edildi.
4 Mart 1931 tarihinde ölen Esad Erbili’nin cenazesi Menemen’e defnedildi. Bu alan 1950’li yıllarda müridlerince satın alınarak 1962-1963 yıllarında Safa Camii inşa edildi. Yapılan yasal düzenlemeler sonucu 2017 tarihinde türbe haline getirildi. Buraya hafta sonu İzmir İl Müftü Yardımcısı ve Menemen müftüsü tarafından getirilen öğrencilerle gerçekleştirilen ziyarette, İzmir İl Müftü Yardımcısı Oğuzhan Kadıoğlu yaptığı paylaşımla; ”Menemen ilçemizde çocuk cemaatimizle buluştuk. Cami çocukla dolu olunca onların seviyesine çıkmamız zor oldu, ama hafta sonunda güzel bir program oldu. Programı Safa Cami ve haziresinde bulunan Nakşibendi şeyhlerinden Esad Erbili (1847-1931) hazretlerinin manevi huzurunda gerçekleşmesi ayrıca güzeldi. Mekanı cennet olsun.” dediği duyuruldu.
Atatürk’ün kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığı personeli olan bu kişinin; ”Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat. medeniyet tarikatıdır.” diyen Mustafa Kemal Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti’ne meydan okur gibi, idam cezasıyla yargılanıp, müebbet hapse mahkum edilen bir zat için, ”Mekanı cennet olsun.” diyebilmektedir.
ÇEDES CUMHURİYETE BAŞKALDIRI EYLEMLERİNE DÖNÜŞTÜ
Okulların pedagojik formasyonu olmayan kişilere açılması, ileride telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açacağı kesin olmasına rağmen; öğrenciler, Çedes Projesi kapsamında bu kişilere teslim edilmektedir. Çocuklarımıza eğitim vermek için yetkin olmayan bu kişilerin okullara eğitim verme adıyla sokulması asla kabul edilemez. Din görevlilerinin okul içi ve dışı etkinliklerde Milli Eğitim Bakanlığı’nın kontrolu ve gözetimi dışında, değerler eğitimi vermesi son derece tehlikeli sonuçlara neden olmaktadır. Yukarıda belirtilen olaylar, bu projenin Cumhuriyet karşıtı, Cumhuriyete başkaldırı eylemlerine dönüştüğü ortadadır. Anayasa, yasa ve yönetmelikler tanınmayarak açık bir şekilde suç işlenmektedir. Bu tutumda diretilmesi kabul edilemez. Tarihimizde mahkum edilen bu kişilerin kutsanması, yasalarımıza kafa tutmaktır.
CUMHURİYETE MEYDAN OKUYAN KİŞİLER HAKKINDA SORUŞTURMA BAŞLATILMALI
Tüm bu hususlar göz önünde bulundurularak, Şehit Öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay ve arkadaşları, O gün canları pahasına Cumhuriyeti savundular. Cumhuriyet savcıları, bu projeyle Cumhuriyetle hesaplaşmaya giren, Cumhuriyete meydan okuyan bu kişiler hakkında dava açmalı, İzmir Valiliği ilgili kişiler hakkında idari soruşturma başlatarak açığa almalıdır.
Şehit öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay, Bekçi Hasan ve Şevki Beyler için yapılan bu anıtta; ”İnandılar, dövüştüler, öldüler. Bıraktıkları emanetin bekçileriyiz.” yazılı. Biz de onlar için dikilen bu anıtın önünde hep birlikte haykırıyoruz.; ”Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Laik Cumhuriyete, O’nun ilke ve devrimlerine ve ulusal kahramanlarımıza sahip çıkıyor, gerekirse dövüşmeye ve bu uğurda ölmeye hazırız. Bıraktıkları emanetin bekçileriyiz.” Ant içeriz. Bu uğurda fiili ve meşru mücadeleyi aksatmadan yürüteceğiz”.
Author Profile
Latest entries
- ana manşet04/10/2024İngiliz gazetesinden çarpıcı savaş iddiası: Listede Türkiye de var
- ana manşet04/10/2024Ahmet Davutoğlu, PYD’ye Esad’a karşı ayaklanın size özerklik verelim demiş
- ana manşet03/10/2024KYK yurtlarına yemek hizmeti veren AKP’linin firmasının yemeklerinden domuz eti çıktı
- ana manşet03/10/2024Moskova’dan ‘Türkiye’nin BRICS üyeliği’ ile ilgili açıklama