Tarih 16 Haziran 2023. Düzce’de Aluform Pekintaş işvereni Türk-İş’e bağlı Türk Metal Sendikası’na üye olan 12 işçiyi işten atıyor. İşçiler 8 aydır eylemdeler.
Tarih 22 Aralık 2023. Diyarbakır’da Tekstil kent’teki SCM gruba ait tekstil fabrikası işçileri Türk-İş’e bağlı TEKSİF’e üye oluyorlar. İşveren sendika üyesi 60 işçiyi işten atıyor.
Tarih 7 Şubat 2024. Gebze Organize Sanayi Bölgesinde Mersen işçileri, DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş’e üye oluyorlar. İşveren sendika üyesi 4 işçiyi işten atıyor.
Tarih 7 Şubat 2024. Ankara Ostim’de Patiswiss işçileri Hak-İş’e bağlı Özgıda-İş’e üye oluyorlar. İşveren, diğer işçilere gözdağı olacağı düşüncesiyle 1 işçiyi işten atıyor.
Tarih 4 Mayıs 2024. Gaziantep’te Atlas Denim işçileri, bağımsız sendika BİRTEK-SEN’e üye oluyorlar. İşveren sendika üyesi 8 işçi işten atıyor.
Tarih 21 Mayıs 2024. Bursa Borusan Lojistik’te işçiler Hak-İş’e bağlı Liman-İş’e üye oluyorlar. 2024 Mart ayında işveren 4 işçi işten atıyor. İşçiler üretimi durdurunca işveren görüşmeye yanaşıyor ve anlaşma sağlanıyor. Ancak aynı işveren 21 Mayıs’ta da sendikalı 30 işçiyi işten atıyor.
Tarih 17 Eylül 2024. Soma’da Fernas Madencilik işçileri örgütsel olarak da bağımsız olan Bağımsız Maden-İş’e üye oluyorlar. İşveren Ağustos ayında 25 işçiyi işten atıyor. İşverenin AKP milletvekili de olması sebebiyle Ankara’ya giden işçiler, şirketin merkez binası önünde 17 Eylül’de açıklama yapıyorlar. Burada da 25 işçi ve sendika yöneticileri gözaltına alınıyorlar.
Tarih 18 Eylül 2024. İstanbul Çatalca’da Polonez Gıda’da işçileri Tekgıda-İş’e üye oldular. Ürdünlü işveren Temmuz ayında önce 13 işçiyi işten attı. Ardından çıkardıkları ile sayı 146 işçi oldu.
ÇSGB Müfettişleri yaptıkları soruşturma ile işçilerin sendikalaşma sebebiyle işten atıldıklarını saptadığı için işverene atılan her işçi için para cezası kesti. Dava açmak isteyen işçilerin haklı olacaklarını saptadı.
Bakanlığın bu kararına rağmen çoğunluğu kadın olan atılan işçiler, fabrika önünde defalarca polisin saldırısına uğradılar. Çocukları ile birlikte biber gazı yediler. Yerlerde sürüklendiler. Kaburgaları kırılan, kafası kırılanlar oldu. Eylem sürüyor.
YENİ DÖNEMİN ÖZELLİKLERİ
1-) Yukarıda aktarmaya çalıştıklarım, son bir yılda basına yansıyanlardır. Muhtemeldir ki, gerçek bunun çok üzerindedir.
Yaklaşık 10 yıldır ekonomik krizin giderek derinleşmesi ve ucuz yabancı işçiliğin çalışma hayatına daha da yerleşmesi, işverenlerin sendikalaşan işçilere karşı tavrını da giderek sertleştirmektedir.
Sendikalaşmak zordu, daha da zorlaşacak gibi görünüyor. Bu durum, içine girdiğimiz sürecin önemli özelliklerinden biridir.
2-) 8-10 yıl öncesine kadar bazı işverenler, kendileriyle iyi geçinecek olan sendikanın işçileri üye yapmasına göz yumar, hatta böyle sendikalarla işçilerin tanışmasını bizzat kendileri sağlardı. Böyle sendikalara işçi sınıfı, “işveren yanlısı sendika” ya da “sarı sendika” derdi.
Oysa yaklaşık 10 yıldır, işverenlerin, sarı ya da kırmızı demeden sendika üyesi olan bütün işçilere düşmanca davranmaları, her sendikanın örgütlenmesine karşı düşmanca tavır almaları, içine girdiğimiz dönemin yeni özelliği olmuştur.
Yukarıdaki listede de görülecektir ki, işverenler artık konfederasyon ayrımı yapmamaktadır, bağımsız sendika olmasına da bakmamaktadır. Araştırmayı birkaç yıla yaydığımızda da göreceğiz ki, üyesi işten atılmayan sendika neredeyse yoktur.
Sonuç olarak yeni dönemde işverenler, herhangi bir talepte bulunabilecek hiçbir örgüte tahammül göstermemektedir.
İşverenler için artık bütün sendikalar kırmızılaşmaktadır.
3-) Giderek derinleşen ekonomik kriz, ucuz yabancı işçilik ve kaçak işçilik, işçi sınıfının bunca zaman yarattığı birikimi ve sendikal olanakları, aşağıya çekecektir.
Toplu sözleşmeler daha sert geçecek, “kazanımları korumak” diye yeni bir sorun ortaya çıkacaktır.
Yeni dönemin bu üçüncü özelliği, işçi sınıfımızın ve sendikal hareketin dikkatini çekecektir.
4-) Kaçak işçilikle birlikte, sendikal olanakları ve toplu sözleşmelerle yaratılan birikimi aşağıya çekmeye başlayan yabancı ucuz işçilik, işyerlerinde gerginlik konusu olmaya devam edecek, hatta işverenlerin bu eğilime daha fazla yönelmesiyle de tırmanacaktır.
Ekonomide koşulların daha da sertleşmesiyle, yabancı işçilik, sadece toplumsal doku ve milli güvenlik bakımından değil, işçi sınıfının kazanımlarını tehdit eden unsur olarak da önem kazanacaktır.
Yabancı konukların ülkelerine iadesi gereği, işçi sınıfının diğer sorunları arasında önemi tırmanan sorun olacaktır.
5-) Örgütlenmenin daha da zorlaşacağı, toplu sözleşmelerin ve olanakları korumanın zorlaşacağı yeni dönemde, sendikalar, özellikle konfederasyonlar için, örgütlenmeye daha bilimsel yaklaşmak, sendikal deneyimleri birleştirmek ve örgütsel havuz yaratmak kaçınılmaz olacaktır.