Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’ndaki tören öncesinde kuruma ait binanın açılışını yaptı.
Erdoğan, kurdele töreninde şunları söyledi:
‘MİLLİ BÜTÇEDEN HARCAMA YAPILMADAN İNŞA EDİLDİ’
10 Kasım’da böyle bir açılışı gerçekleştirmek bizim için de özellik arz ediyor. Milli bütçeden harcama yapılmadan inşa edildi. Bundan dolayı ayrıca mutluyuz. Tesisimiz milletimize hayırlı olsun. Elinizdeki makaslar bugünün anısına sizlere hatıradır. Hepimizde bunlar kalacak. Bunlar aynı zamanda müzemizde de kalıyor.”
Erdoğan, daha sonra Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunda, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikalinin 86. yılı dolayısıyla düzenlenen anma törenine katıldı.
Törende açıklamalarda bulunan Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan satırlar şöyle:
Aziz milletim, kurumumuzun kıymetli mensupları, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Atatürk’ü ebediyete 86. yılında saygı ile yad ediyoruz. Şehitlerimize, gazilerimize, kahramanlarımıza rabbimden rahmet diliyorum. Güvenlik güçlerimizi rabbim muhafaza eylesin. İlk asrını geride bırakıp Türkiye yüzyılına adım atan cumhuriyetimiz için çalışan vatandaşlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum.
‘BİRLİĞİ BOZMAYA YÖNELİK HER EYLEM ATATÜRK’ÜN EMANETİNE İHANET’
Hangi amaç için olursa olsun bu milletin birlik, beraberliğini bozmaya yönelik her söz, tutum, her eylem doğrudan Gazi Mustafa Kemal’in emanetine ihanettir. Kendi kısır çıkarlarını ülke menfaatlerinin önüne koyanların foyası ortaya çıktıkça gençlerimiz cumhuriyetine daha da çok sarılacaktır.
‘ATATÜRK İSTİSMARCILARI ZIVANADAN ÇIKTI’
Milli Mücadele’nin Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal’in ifadesiyle ‘hepimizin ortak hedefi, ülkemizi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarmaktır.’ Hangi amaç için olursa olsun bu milletin birlik ve beraberliğini bozmaya yönelik her söz, her tutum, her eylem doğrudan Gazi Mustafa Kemal’in emanetine ihanettir. İdeolojik bölücülükten ekonomik tetikçiliğe kadar geniş bir cephede izlerine rastladığımız marazi duruşların gerisindeki saikleri gayet iyi biliyoruz.
Geçtiğimiz yıldaki anma toplantısında da ifade ettiğim gibi, Türkiye bir dönem gardırop Atatürkçülerinden çok çekmiştir. Bugün de sosyal medya Atatürkçülerinin hem Atatürk’e hem ülkemize hem de milletimizin birlik ve bütünlüğüne verdiği zarar Türkiye’nin yeminli düşmanlarıyla yarışır seviyeye ulaşmıştır. Öyle ki Atatürk istismarcıları, son dönemde terör örgütleri ve onların çeşitli isimler altındaki uzantılarıyla kol kola girecek, yan yana yürüyecek kadar zıvanadan çıkmışlardır. Atatürkçülük maskesi altında emperyalistlerin ülkemiz üzerindeki hain emellerine hizmet eden bu azgın güruhu milletimizin takdirine bırakıyoruz.
Ne Gazi’yi ne de Cumhuriyet’in kurumlarını, değerlerini ve hedeflerini bu istismarcılara, bu köksüz ideoloji bezirganlarına terk etmedik, bundan böyle de terk etmeyeceğiz. Atatürk’ün yaptıklarını ya da yapamadıklarını tartışmak tarihçilerin ve alanında uzman kişilerin işidir. Atatürk Dil Tarih kurumu bu amaçla hizmet yürütüyor.
Atatürk’ü putlaştırmak isteyenler kadar, Atatürk’ü tamamen yok sayanlar da Gazi’nin milletimizin gönlündeki yerini sarsamayacaktır. Akıldan, sağduyudan, tarihi gerçeklikten kopuk değerlendirmeler de aynı şekilde bu durumu değiştirmeyecektir. Atatürk posterinin arkasına saklanarak, ülke ve millet düşmanlarının değirmenine su taşıyanların, onlarla omuz omuza yol yürüyenlerin riyakarlıkları artık kimseyi kandırmaya yetmiyor.
‘GAZİ’NİN ÖMRÜ BİR ON YIL DAHA ÜLKEYİ YÖNETMEYE EL VERSEYDİ…’
Esasen Cumhuriyet tarihimiz boyunca milletimiz her dönem farklı görünümler altında ama hep aynı gayeye hizmet eden nice sinsi oyunla boğuşmuştur. Tek parti faşizminin ülkemizin gelişmesine, kalkınmasına, yeniden inşa edilen dünya düzeninde hak ettiği yeri almasına engel olan vizyonsuzluğunun bedelini ağır bir şekilde ödedik. Şayet Gazi’nin ömrü ve sağlığı en azından bir 10 yıl daha ülkeyi yönetmeye el verseydi, hiç şüphesiz İkinci Cihan Harbi sonrası bambaşka bir Türkiye görecektik. Maalesef Gazi’nin vefatıyla bu fırsatı kaçırdık. Çok partili siyasi hayata geçtikten sonra da başımıza musallat edilen darbeler, zayıf koalisyonlar, kifayetsiz kadrolar ülkemizin küresel kalkınma yarışında geride kalmasına sebep oldu. Tek başına savunma sanayimizin serencamı dahi bu tabloyu açıkça ortaya koymaya yeterlidir.
Ülkemiz pek çok saldırıyı göğüslemek zorunda kaldı. Siyasi mühendisliklerden sabotajlara kadar pek çok tehdit ile yüzleştik. Milletimizin desteği ile hepsinin üstesinden geldik.
Küresel krizlerin ve kendi dinamiklerimizdeki kimi kırılmalar ile bir süredir yaşanan ekonomik krizlerinin birilerinin iştahını kabarttığını görüyoruz. Heveslenmesinler aldığımız tedbirler ve programlarla bir sınamadan daha alnımızın akı ile çıkacağız.
’40 YILLIK KUKLALARIN TERÖR OYUNUNU BOZACAĞIZ’
Önümüzdeki dönemde oluşturduğumuz güvenlik tedbirlerinin yeni halkasını tamamlayacağız ve teröristler ile ülkemiz arasındaki bağlarını keseceğiz. 40 yıllık kuklaların terör oyununu bozacağız. Devletimiz ile milletimiz arasındaki bağı tahkim ederek 85 milyonun tek yürek olarak atmasını sağlayacağız. Operasyonlarımızı sürdürürken elimizin altındaki amaç imkan ve fırsatları da sonuna kadar değerlendireceğiz.
Toplum kesimlerimiz kimi zaman birbirine düşman edilmiştir. Emperyalistler kazanan, ülkemiz kaybeden olmuştu. Biz bu devri bitirdik. Birileri eski Türkiye özlemi kisvesi altında ülkemizi yeniden emperyalistlerin güdümüne sokmak istiyor olsa da Allah’ın izniyle başaramayacaklar. Bunu cumhuriyet mitingleri ile denediler olmadı, gezi kalkışması ile denediler olmadı, bunu FETÖ hain elemanları vasıtası ile denediler olmadı. Bundan sonra da emellerine ulaşamayacaklar.
Author Profile
Latest entries
- alt manşet28/11/20242025 yılında uygulanacak trafik cezaları belli oldu
- ana manşet28/11/2024Eksi netle üniversite iddiası
- ana manşet27/11/2024Erdoğan’ın ‘hızlı tedbir’ talimatının ardından RTÜK cezaları yazdı
- ana manşet27/11/2024Erdoğan Bahçeli’nin ‘Öcalan’ çağrısıyla ilgili ‘Cesur ve ezberleri bozan bir teklif’ açıklaması