Geçtiğimiz günlerde Eski Genelkurmay Başkanı ve AKP Kayseri milletvekili Hulusi Akar’ın, “Eğitimin amacı bir Allah korkusu iki kuldan utanmak” ifadeleri kullanmıştı. Saray iktidarının eğitim anlayışının özeti gibi olan bu ifadelerin perdeleyemediği gerçek ise eğitim sisteminin çöp yığınına dönmüş olması, hem de fiilen! Milli Eğitim Bakanlığı yılbaşında okullarda temizlik personelini istihdam eden programda değişiklik yaptı. Değişiklikle temizlik için personelin okullara haftada üç gün gelmesi kararlaştırıldı. 2024-2025 Eğitim Öğretim yılının başladığı günden beri okullardan çöp yığını görüntüleri gelmeye devam ediyor. Yığılan çöp görüntüleri karşısında okul yönetimleri velilerden ve öğrencilerden yardım istemekten başka çare bulamıyor.
2024-2025 Eğitim-Öğretim yılının ilk haftalarındaki fiili durum, tüm eğitim sistemindeki iflasın özeti gibi. Okulların temizliği için para bulamayan iktidar ise din eğitimi için milyarlar akıtıyor. Merkezi bütçeden din hizmetleri ve yaygın din eğitimi için 2024 yılına 79 milyar 718 milyon 344 bin TL ayrıldı. Ocak-Ağustos döneminde harcanan para ise 64 milyar 434 milyon 469 bin TL oldu.
Eğitimin toplumsallaştıran, ekonomik düzenin gereksinimlerini giderecek insanı yetiştirme işlevini es geçmemek gerekiyor. Saray iktidarının eğitime müdahalesi bir yanıyla karşı devrimin insan malzemesini üretmeyi amaçlıyor öbür yanıyla ise yarattığı çarpık ekonomik sisteme ucuz iş gücü devşiriyor. MESEM-ÇEDES-Kuran Öğrenim Merkezleri ile bir gelecek vaat etmeyen eğitim programı karşısında gençler ise -ekonomik koşulların etkisiyle de- eğitim ve öğretimden kopuyor.
OECD’nin ‘Bir Bakışta Eğitim’ raporunda yer verdiği veriler de eğitim ve öğretimden kopuşu kanıtlıyor. Türkiye’de 18-24 yaş aralığındaki yaklaşık her üç gençten biri ne eğitimde ne de istihdamda bulunuyor. Ülkemizde bu oran yüzde 31,1 iken OECD ülkeleri ortalamasında yüzde 13,7. Ayrıca 18-24 yaş aralığında ne eğitimde ne istihdamda olan kadınların oranı yüzde 41,4 iken erkeklerin oranı ise yüzde 21,4.
18-24 yaş arasındaki her 3 gençten 1’nin eğitimde ve istihdamda yer almaması toplumsal geleceğimiz için kaygı yaratıyor. Gericiliğin pençesinde olanın sadece eğitimde ve istihdamda bulunmayan gençler değil, toplumun tamamı olduğunu gösteriyor. Ayrıca kadınlara dair veri, toplumsal cinsiyet sorunlarının mevcut sorunların hepsini yatay kesen ve katlayan sorunlar olduğunu gösteriyor.
Eğitim sistemindeki tablo ve fiili durum vahim!
Author Profile
Latest entries
- alt manşet28/11/20242025 yılında uygulanacak trafik cezaları belli oldu
- ana manşet28/11/2024Eksi netle üniversite iddiası
- ana manşet27/11/2024Erdoğan’ın ‘hızlı tedbir’ talimatının ardından RTÜK cezaları yazdı
- ana manşet27/11/2024Erdoğan Bahçeli’nin ‘Öcalan’ çağrısıyla ilgili ‘Cesur ve ezberleri bozan bir teklif’ açıklaması