DEM Parti Milletvekili Cengiz Çandar, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamaları sonrası siyasette ‘yeni bir çözüm süreci mi başlıyor?’ sorusu tartışılmaya başlanmışken gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.
Gazete Duvar’dan Ceren Bayar’a konuşan Cengiz Çandar, “Geçmişi 2006’ya dayanan, 2008’de başlayan ve 2011 seçimlerinde berhava olan ‘Oslo Süreci’ ve hepimizin hatırladığı 2012 sonunda başlayan Abdullah Öcalan üzerine inşa edilerek yürüyen, HDP milletvekillerinin de rol aldığı ‘Çözüm Süreci’ni hatırlayalım. Bu iki dönemin arka planlarından şu andaki işaretlere verilen demeçlere bakarak buna çözüm süreci denebilir mi? Çok emin değilim. Bugüne kadar gerek Türkiye’de gerek dünyadaki çözüm süreçlerine benzer bir mekanizma gözükmüyor” ifadelerini kullandı.
Çandar, şunları söyledi:
“Bir şey pişiyor mu, bir şey var mı?’ derseniz evet, pişen bir şey var ama buna ‘çözüm süreci’ demek için çok erken. Türkiye’de çok sevilen deyimle ‘istikşafi görüşmeler’ döneminin ta en başındayız gibi gözüküyor.”
“ERKEN DOĞUM MU YAPTIRMAK İSTİYORLAR?”
“Gazeteci Amberin Zaman’ın Al Monitor’de çıkan yazısına bakılırsa taşların döşenmesinden biraz daha öte bir şey var” diyen Çandar, “Amberin çok değerli bir meslektaşımızdır. Hiçbir zaman manipülatif amaçla yazdığına tanık olmadım. Yazıyı çok dikkatli okuyunca kaynakların kim olduğunu aşağı yukarı tahmin edebildim. O yüzden Amberin Zaman’ın yazısında verdiği bilgilerin geçerliliğine dair bir kuşkum yok” ifadelerini kullandı.
Çandar, şöyle devam etti:
“Ama başka bir tartışma var: Acaba o yazıda konuşanlar erken doğum mu yaptırmak istiyorlar? Yoksa gerçekten bir ön hazırlığı mı yaratmak istiyorlar? Bunu şu noktada bilebilmek mümkün değil.”
“BİR ŞEYLERİN PİŞTİĞİNİ GÖREBİLİYORUZ”
“Eğer Amberin Zaman’ın yazısını esas alırsak o yazıda iki tane somut vurgu yapılıyor. Bir; Öcalan’la devlet görüşüyor. İki; Öcalan’la Kandil arasında bir iletişim var. Tabi bu da devlet tarafından sağlanıyor” değerlendirmesini yapan Çandar, şunları söyledi:
“Tüm bunlarla Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin grup toplantısında yaptığı konuşmada seçtiği sözcükler, hemen arkasından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yine kendi partisinin grup toplantısına yaptığı konuşmada seçtiği sözcükler ve kurduğu cümleler de birleştirildiği zaman bir şeylerin piştiğini görebiliyoruz, hissedebiliyoruz.
Taşlar mı döşeniyor, döşenmek üzere taş mı aranıyor? Bunu en azından bulunduğum noktadan baktığım zaman ben net bir şekilde göremiyorum. Bu yüzden ‘çözüm süreci’ ifadesini kullanmanın erken olduğu ve bu konuda ihtiyatlı olunması gerektiği kanısındayım.”