Cengiz Holding’in Çanakkale’de Bayramiç Hacıbekirler mevkiinde ki maden sahasında ağaç katliamı İDA Dayanışma Derneği tarafından Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü önünde yapılan basın açıklaması ile protesto edildi. İDA Dayanışma Derneği üyeleri tarafından Orman Bölge Müdürlüğü önüne ‘Katliamı durdur’ yazılı çelenk bırakılarak yapılan açıklamada şunlara yer verildi:
“Kaz Dağlarında yeniden orman katliamı.
Bu kez Cengiz Holding, Truva Bakır Maden İşletmeleri AŞ’ye ait Ruhsat Alanının Bayramiç Hacıbekirler mevkiinde büyük bir orman kıyımına başladı. Bir ayı aşan bir süredir, yaşlı-genç demeksizin hızla sürdürülen bir kıyım ile karşı karşıya bulunuyoruz. Halkın müdahalesine rağmen ve henüz sonuçlanmamış, ÇED Olumlu Kararına karşı açılmış İptal Davası Danıştayda sürmekteyken sonucunu beklemeden acele kesimler ile yol alma gayreti çok açıktır.
Projenin çok geniş bir alanda planlanması, çok sayıda köyün ve yerleşim biriminin etkileşim alanında kalması, tarım alanlarını, geniş ve doğal orman alanlarını kapsaması, madenin bakır madeni olması nedeni ile doğa ve insan için riskli işlem ve tesisleri barındırması, orman ve açık alan yangınlarına karşı hassasiyet gerektirmesi, kurum izinlerinin önemini ortaya koyarken, ne hikmetse bu izinler ÇED süreçleri olumlu sonuçlandıktan sonraya bırakılmakta, bakanlıkça onaylanmış bir ‘’Olumlu’’ rapordan sonra şirketler kurum bürokrasilerinde bir engel ile karşılaşmadan bu izinleri alabilmektedirler.
Birçok maden sahasında olduğu gibi, ilk adım olan orman kıyımı Halilağa’da da genç-yaşlı, doğal orman ayırımı yapmaksızın hoyratça ve acele ile içinde son buzul çağını atlatmış türleri de barındıran, yüzlerce yılda yetişmeyecek türlerin kıyımı, binlerce yılda oluşmuş bir ekosistemi, börtü böceği, kurdu kuşu ile katliama dönüşen bir talana maruz bırakmıştır.
Bes belli ki; OGM’nin bizzat yürüttüğü, bütçe harcadığı, emek, verdiği, içine insan ayağının basmaması gereken proje alanları bile bu talanda yok edilmiştir. Manzara vahim, talancılar acımasız, OGM sorumlu ama seyircidir.
İklim krizinin etkilerini en somut biçimde yaşadığımız bu günlerde, bir karbon yutağı ve nem tutucu olarak, kuraklaşma ve çölleşmeye karşı son derece ihtiyacımız olan doğal ormanların, orman ekosistemlerinin ve barındırdıkları türlerin yok olmasını durdurmak için bu kesimler durmalıdır.
Bu coğrafya daha düne kadar yüzde 54’lük bir oran ile orman zengini bir coğrafya iken, bu orman varlığı 20 yılda yüzde 45’lere kadar düşmüş, 2017’de Türkiye ormanlarının karbon tutma kapasitesi 75 milyon tondan, 2021 yılı itibarı ile 41 milyon tona düşmüştür.
Ve ne yazık ki bu ülke, her geçen gün ormanlarını maden sahalarına açarak yitirmekte, plansız kesimler ile hızla azaltmaktadır.
Madene verecek bir tek ağacımız, bir karış toprağımız, bir gram suyumuz yoktur.
Biz, İDA Dayanışma Derneği olarak, henüz kurum izinleri öncesinde kamuoyu önünde gerekli uyarıları yapmış olmamıza rağmen, bürokrasinin, iktidar destekli bir şirkete karşı etkisiz kalacağından endişe duyuyorduk. Ne yazık endişelerimiz gerçekleşmiş bulunuyor.
OGM ne ve Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğüne çağırımızdır.
Sorumlusu olduğunuz bu katliamı daha fazla derinleşmeden bir an önce durdurun.”
Author Profile
Latest entries
- ana manşet15/01/2025Türkiye’nin geleceği için birleşme zamanı: Başkanlık Rejimi ve emperyalist tehditlere karşı mücadele
- ana manşet03/01/2025Gaziantep’te SCP’nin açtığı asgari ücret masasına yoğun ilgi
- ana manşet28/12/2024SCP’den asgari ücret protestosu
- ana manşet26/12/2024AKP’nin ekonomi planı: ABD-AB ve İsrail’in siyasi-askeri-ekonomi hegemonyasına bağlılık