Bolivya’da geçtiğimiz Çarşamba günü, genelkurmay başkanının, yanına birkaç subay alarak, bir panzerle kapıyı zorladıktan sonra başkanlık sarayına girdiğine tüm dünya tanık oldu.
Ancak bu askeri hareket, alışıldığı gibi sol bir yönetime karşı “dışarıdan” desteklenen bir sağ cephenin komplosu değildi. Zira General Juan José Zúñiga’nın ardında ne sağcılar ne ABD ne de diğer ordu komutanları vardı.
Sarayın koridorlarında devlet başkanı Luis Arce ile karşı karşıya geldiğinde General Zúñiga’nın yalnızlığı ve çaresizliği kameralara yansıdı. Başkan Arce, generali azarlayarak kovdu. General, saraydan boynu eğik, aşağılanmış biçimde ayrılmak zorunda kaldı.
Herhangi bir darbe sahnesinde daha önce örneği görülmemiş bu yüzleşme ilk andan itibaren soru işaretlerine yol açtı.
Öncelikle seçilmiş bir yönetime karşı gerçekleşmiş askeri ya da sivil bir darbe aniden patlak veren doğa felaketi değildir.
İktidar boşluk tanımaz ve iktidar alanını dolduracak aktörler darbe anından önce mutlaka orada hazır bulunmalıdır. Karşıt durumdaki siyasal/sınıfsal ittifaklar cepheleşir ya da cepheleşmeyi başaran taraf iktidara el koyar.
Evo Morales’in istifasına yol açan 2019 darbesinde bu olguların hepsi vardı.
Morales’in anayasaya rağmen üst üste 4.kez adaylığını dayatmasıyla siyasal kriz en yüksek seviyesine ulaşmıştı.
Hammadde ihraççısı ekonomiye sahip bir ülke olan Bolivya; uluslararası pazardaki fiyatların düşmesine bağlı olarak yaşadığı gelir kaybı ve bütçe sorunu nedeniyle şiddetli ekonomik kriz içindeydi.
Son olarak da Morales yönetiminin taleplerine cevap veremediği maden ve tarım kesimleri aylardır greve çıkmış ve ülkenin ana ulaşım hatları kesilmişti.
Sağ cephe sosyal, politik ve ekonomik kriz koşullarında arkasına bu büyük protestoları alarak başkenti ele geçirmişti.
Üstelik bu hareketin bir silahlı gücü de vardı: Ülke çapında polis grupları maskeli ve silahlı olarak protestolara katılmıştı.
Buna karşılık son 15 yıldır ülkenin en büyük siyasal gücü olan Morales’in partisi “Sosyalizme Doğru Hareket” MAS’ın tabanını oluşturan komünler, sendikalar ve örgütlenmeler iktidarı savunmak için sokağa çıkmamışlardı.
Bu koşullarda yalnız ve çaresiz kalan Evo Morales, 10 Kasım 2019’da istifasını vermek zorunda kalmıştı.
Geçtiğimiz hafta Bolivya başkenti La Paz’da yaşanan hadisede ise bu saydıklarımızın hiçbirini göremedik.
Darbe sahnesinin ardında gizlenen gerçek, eski devlet başkanı Evo Morales ile yenisi Luis Arce arasında bölünmüş MAS içindeki çatışmaydı.
Morales’in ülkeyi terk etmesinden 1 yıl sonra Kasım 2020’de yapılan serbest seçimleri MAS’ın adayı Luis Arce kazanmıştı.
Ülkeye dönen Morales yeniden partisinin kontrolünü ele aldı ve Luis Arce ile yardımcısı David Choquehuanca’yı tasfiye etti.
Böylece MAS’ın mecliste tek başına çoğunluk olan grubu bölündü.
Morales’e bağlı olanlar, 2019’daki darbeyi gerçekleştiren ve şu an cezaevinde olan iki sağcı lider Añez-Camacho’nun vekilleriyle beraber hükümeti uzun süredir bloke ediyorlar.
Öyle ki mecliste bir anlaşmaya varılamadığı için hükümet bürokrat atamalarını bile yapamaz hale geldi.
Bu arada Morales, Arce’yi partiden atarak kendi adaylığını onaylattı.
Arce de Anayasa Mahkemesinden Morales’in devlet başkanlığı adaylığını engelleyecek bir karar çıkarttı.
2009 anayasası başkanlığı 2 dönem üst üste olmak üzere sınırlandırıyordu. Morales, daha önce anayasa mahkemesinden lehine karar çıkararak bunu 2 kere ihlal etti. Şimdi ise yüksek mahkeme, anayasanın bu maddesini daha marjinal biçimde yorumlayarak, bir kişinin 2 defadan fazla başkan olamayacağına hükmetti.
Yeni MAS yönetimi Luis Arce’nin “kendi kendine darbe” senaryosu yazdığını söyleyerek devlet başkanını suçladı.
Evo Morales, “vatansever askerlerden” edindiği bilgiye göre devlet başkanı Luis Arce’nin dar bir askeri cuntaya iktidarı bırakıp ABD’ye kaçmayı planladığını fakat halkın sokağa çıkması sebebiyle bunu gerçekleştiremediğini söyledi. “Arce tüm dünyayı kandırdı” dedi.
Darbeye kalkışan General Zúñiga ise tutuklanırken panzerleri çıkarma emrini devlet başkanından aldığını söyledi.
Pazartesi günü General Zúñiga, eğer Evo Morales’in adaylığı engellenmezse gerekirse tutuklayacaklarını açıklamıştı.
General, devlet başkanını hedef almamış ama bakanların değiştirilmesi gerektiğini söylemişti.
Bir tür “muhtıra” anlamına gelen bu sözlerden 2 gün sonra da başkanlık sarayına girmişti.
Anlaşılan şu ki; Arce generali konuşturarak Morales’in adaylığının daha büyük bir krize dönüşeceği mesajını vermek istedi. Diğer yandan da generali görevden alarak gücünü sergiledi.
General Zúñiga’nın Arce’nin karşısına çıkması aptalca bir hareketti; ama kendini aşağılatarak affedileceği umuduyla yapılmıştı.
Morales’in 13 yıl başkan yardımcılığını yapan Garcia Linera bu sahneyi şöyle özetliyor: “Senaryonun yürek parçalayıcı yanı, sol bir hükümetin istikrarı sağlamak ve Evo’nun aday olabilmek için harekete geçme girişimlerini engellemek için kısmen orduya güvenmek zorunda kalması; ve aynı zamanda Evo’nun Başkan Arce’nin bu zayıf anından yararlanarak ordunun kademeli olarak özerkleştirilmesini sorgulaması ve şimdi 2019’da Evo’nun kendisine karşı darbeyi teşvik eden aynı sağ kanadın yükselttiği ‘kendi kendine darbe’ korosuna katılmasıdır.”
Şu ana kadar edindiğimiz veriler tüm bu olanların lityum rezervleri, Elon Musk ya da ABD ile değil MAS içindeki çatışmayla ilgili olduğunu gösteriyor.
Fakat bu çatışmanın ABD destekli gerçek bir darbeye yol açma olasılığı da yüksek.