MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM’deki grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Terörist başı Abdullah Öcalan’ı Meclis’te konuşmaya davet ettiği açıklamalarını hatırlatan Bahçeli “Sözümün arkasındayım, teklifimde ısrarlıyım” dedi.
“Milletin bekası için cesur hamlelere ihtiyaç olduğu” görüşünü savunan Bahçeli’nin “Terörist başının TBMM’ye gelmesine itiraz ediyorlar da İmralı’da kalmasına neden tepki göstermiyorlar? İmralı adası Türk toprağı değil mi?” sözleri de dikkat çekti.
Bahçeli, “Bize göre Erdoğan tek seçenektir” deyip Erdoğan’ın bir kez daha cumhurbaşkanı seçilebilmesi için “Anayasal düzenleme yapacak görevi üstleneceklerini” işaret etti.
‘ANASININ DİLİ NE OLURSA OLSUN…’
Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Her şeyden önce Türkiye demekten asla vazgeçmiyoruz. Günübirlik siyasi hesap peşinde değiliz. En büyük arzumuz milletimizin her açıdan layık olduğu şekilde temsil edebilmek ve kronik sorunları çözümlerle buluşturmaktır.
Milletin desteği olmadan hiçbir siyasi hedefe ulaşılamaz. Suya yazı yazanlarla vakit kaybedenlerden olamayız. Biz MHP’yiz, biz cumhur ile Cumhuriyet’i buluşturan, merkez ile çevreyi kavuşturan Cumhur İttifakı’yız. Hepimiz Türk milletiyiz.
Milletin hiçbir ferdini, anasının dili ne olursa olsun ayırmıyor, ayrıştırmıyor ve öteki görmüyorum.
‘SESİMİZ ÇIKMASIN MI?’
Türk milleti tarihin hiçbir döneminde asimilasyoncu olmamıştır. Saygı duyulmuştur. Milli beraberlik ve kardeşlik mirasını yağmalamak için kuyruğa girenlere göz yummak akıl kari mıdır? Tarihin akış istikametinin tersine kürek çekenler nereye faaliyet gösteriyor.
İçimizi karıştırmaya, milli birliğimizi karartmaya niyet eden iç ve dış ihanetin çıban başlarını nasıl yoksayalım? Milleti ayırmaya çalışanlara sesimiz çıkmasın mı?
Türkiye yüzyılında terörün kökü kazanacaktır.
ÖCALAN’A MECLİS ÇAĞRISI
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan terörist başı, terörün bittiğini, PKK’nın lağvettiğini söyleyecekse haydi DEM Grubu’na gelsin, teker teker söylesin, umut hakkından da istifade etsin. Sözümün arkasındayım, teklifimde ısrarlıyım.
Tabular kalktıkça ezberler bozuldukça insanlar birbirine dürüst davrandıkça içlerinden geçeni özgürce söyledikçe bir anlaşma ve mutabakat noktasından diğerine küçük adımlarala ilerlemek daha kolaydır.
‘CESUR HAMLELERE İHTİYAÇ VAR’
Kemikleşmiş ve köhnemiş zihniyetlerin inatçılığını muhabbet ve hürmet duygularıyla kırmalıyız.
Çatışmaya ve yok etmeye değil anlamaya ve bir arada yaşamaya dönük bir strateji geliştirmekten ve bu suretle inisiyatif üstlenmekten çekinmemeliyiz. Politik düzeydeki bir hatayı strateji düzeltemez. Dünya politikasının esasları görülebilen geleceğin güç odaklarına bunların coğrafi konumlarına hedef ve niyetlerine göre belirlenmekledir.
Bütün stratejik değerlendirmeler tehdit algılarının düzeyiyle alakalıdır. Coğrafya tehditlerin son aşamasıdır. Türkiyemiz küresel güçlerin politik amaçlarının güzergahı bazen hedefi bazen de hareket noktası üzerindedir. Coğrafyamız asırlardan beri savaşların çekim merkezidir. Çok yönlü çok seçenekli uzun dönemli ve kademelendirilmiş politikalarla vatanı müdafaa etmeliyiz. Milletin bekası, vatanın ferahı için dürüst, cesur, kucaklayıcı hamlelere ihtiyaç vardır.
‘DEM PARTİ DE KARARINI DERHAL NETLEŞTİRMELİ’
Mananın yerine boş lafların geçmesine tamam demek milli geleceğimizi riske atmakla eş değerdir.
Bin yıllık kardeşliğimizi pekiştirmeliyiz, yeni oyuncuların değişen dengelerin yükselen güçlerin karmaşıklaşan ve kaos üreten küresel ve bölgesel denklemin orta yerinde Türkiye’yi fırtınalardan muhafaza etmek boynumuzun borcudur.
Kürt kardeşlerimizle aramızda hiçbir mihrak giremez, Kürt kardeşlerimizi Türk milletinden ayrıştırmaya hiçbir şerefsizin provokasyonu kâfi gelemez. TUSAŞ saldırısı Türkiye’ye yapılmıştır. TUSAŞ saldırısı Türk milletini hedef almıştır. Teröre tolerans sıfırdır. Terör örgütünün ürediği neresi varsa orası meşru hedeftir. Kürtler başka terör örgütü başkadır. İkisini birbirine karıştırmak en vahim cinayettir. Kürtler kardeşimizdir. Milletimizin eşit mensuplarıdır.
DEM Parti de kararını derhal netleştirmeli, silahla siyaset arasında gelgitli tutumundan uzaklaştırmalı, nerede durduğunu terörle arasına aklın duvarlar örüp örmeyeceği muammasını açıklığa kavuşturmalıdır.
‘BİZE MİLLİYETÇİLİK DERSİ VERENLERİN…’
Hiç kimse karnından konuşmasın sahte efelenmelere sapmasın bunlar kuru sıkı atmasın ederinin ve ciğerinin kaç okka olduğunu çok iyi bildiklerimiz fason meydan okumalara hiç mi hiç heves etmesin. Beyler siz giderken biz geliyorduk. Hangi ara bu denli mankutlaştınız! Bize milliyetçilik dersi verenlerin ganimet avında ansızın av olacaklarını hafıza kayıtlarından çıkarmamaları tavsiyemdir.
Bizimle vatanseverlik hususunda tartıya çıkmaya yüzleri olmayanların düne kadar 6’li masada kimlerle nasıl can ciğer kuzu sarması halinde bulunduklarını iş birliği yaparak nası DEM’lendiklerini, PKK’ya nasıl selam saldıklarını unuttuğumuzu mu sanıyorlar?
‘İMRALI ADASI TÜRK TOPRAĞI DEĞİL Mİ?’
Terörist başının TBMM’ye gelmesine itiraz ediyorlar da İmralı’da kalmasına neden tepki göstermiyorlar? İmralı adası Türk toprağı değil mi?
Diyorlar ki Sayın Cumhurbaşkanı yeniden seçtirmek için yol arıyormuşuz. Terör hayatımızdan atılırsa, enflasyon canavarına kesin bir darbe indirilirse Sayın Erdoğan’ın bir kez daha seçilmesi doğru bir tercih değil midir? Erdoğan’ın bir kez daha seçilmesi doğal ve doğru bir tercihtir. Bu kapsamda Anayasal düzenlemeyi yapacak görevi üstlenmeyecek miyiz? Devlette devamlılık esastır. Bize göre Erdoğan tek seçenektir.
Birbiriyle bir arada yaşayamayanlar, Türkiye’nin ayrımcılığını nasıl giderecek? Türkiye Yüzyılı’nın inşası için Sayın Recep Tayyip Erdoğan güvencedir, milletin sevdalısıdır, tecrübesiyle, birikimiyle bize göre tek seçenektir. Türkiye’de Kürt sorunu yoktur. Sözde Kürt sorunu emperyalistlerin tuzağıdır. Küresel emperyalizmin hiç değişmeyen stratejisidir.
‘TÜRKİYE’DE KÜRT SORUNU YOKTUR’
Muhalefetin ve bölücü zihniyetin bu eksende ürettiği laçkalaşmış yuvarlak çözüm önerileri mahut bariz gerçeği asla değiştiremeyecektir. Biz beraberce yurdumuzu alçakları uğratmadık biz beraberce hayasız akınlara gövdemizi siper ettik, topraklarımızın bağında insanımızın gözyaşlarında beraberde vurulduk. Kanlarımız şahlanan köpüren nehirlerimizde aktı. Şunu kabule diyoruz ki bin yıldan bu yana bir arada yaşayan ve geniş bir coğrafi bölgeye yayılmış olan kardeşlerimiz arasında mahalli şartlardan kaynaklı çeşitlilikler vardır ve doğaldır bu durum sosyolojik ve kültürel değişimler neticesinde belirginlik kazanmıştır.
Emperyalizmin şu anki uşakları Kürt kimliği anayasal statü özerklik federasyon ana dilde eğitim ve savunma hakları konularında ortalığı ayağa kaldırmaktadır. Bunlar açıkça Türkiye’yi Türk milletini bölmeye ve parçalamaya dönük hamlelerdir ki böyle bir şeyi hoş görmemiz eşyanın tabiatına aykırıdır. Tüm taraflara söylemek isterim ki Türkiye’de Kürt sorunu yoktur. Tarihsel süreç içerisinde Türk milleti üzerinde oynanan oyunlar ve bölücülük kalkışması vardır. Sözde Kürt sorunu kanlı emperyalistlerin tuzağıdır. Sorun yaygarası koparanlar Kürt kardeşlerimiz canı üzerinde pazarlık yapan namertlerdir. Kürt kardeşlerim oynanan oyunları artık görmelidir. Kardeşlik duygusu tek taraflı taşınacak bir bağ değildir. Bu herkesin sabırla sahiplenmesi gereken manevi ve tarihi bir yükümlülüktür.
‘KAYYIM’ AÇIKLAMASI
Atananlar kayyım demokrasisinin ve milli iradenin inkarı ile ilişkili değil söz konusu belediye başkanlarının terör örgütüyle illiyet bağlarından dolayıdır. Türkiye’de hukukun bütünlüğü hakimdir. Geçici olarak görevden uzaklaştırılan belediye başkanları hukuki süreçlerin sonuçlanmasını sabırla beklemeliler. Ancak CHP’nin uzlaşmaz ve provokatif hamleleri Sayın cumhurbaşkanımız ve bizim en son grup toplantılarımızdaki konuşmalarla canlanan kardeşlik ortamının sabote edilmesini hedef almaktadır.
‘AHMET TÜRK’ÜN İSTİSMAR EDİLMESİ…’
Özellikle ciddi sağlık sorunları olan yaşı kemale ermiş bulunan ve köklü bir aileye mensup Kürt ağası Sayın Ahmet Türk’ün istismar edilmesi, İmralı’yla DEM Parti arasına çomak sokma sinsilikleri CHP’nin başını çektiği kara kampanyanın dış bağlantılı mahsulüdür.
Özgür Bey çığırından çıkmış çılgına dönmüş. CHP Genel Başkanı şaşırmış su kaynatmıştır. Buradan bakınca CHP ile DEM Parti’yi ayırt etmekte çok zorlandığımızı ve hatta CHP ile PKK’yı birbirine karıştırdığımızı söylemek abartılı bir iddia olmayacaktır. CHP yatağından kopan bir dere gibidir. Bu gidişle kuruması ve derin çatlaklar yaşaması mutlaktır.
ÖZGÜR ÖZEL’E: AKLINI BAŞINA AL
Özgür Bey’in adalet müessesine saldırması cumhuriyet savcılarımıza hakaret etmesi, cumhurbaşkanımızı suçlaması, normalleşme masalı anlatan CHP’nin kısa devre yapmasına yol açan nezaketsizlik ve su katılmamış edepsizliktir.
Kayyım ataması karşısında Özgür Bey’in ‘Bu kötülükle mücadele etmek için ne gerekiyorsa yapılacak’ sözlerine binaen ben de ediyorum ki ateş olsan cürmün kadar yer yakarsın. Ucuz numaraları bırakmalısın ayağını denk almalısın. Aklını başına al. CHP’yi sev, Türkiye’yi sev, herkesi sev sonra ben kendimi de seviyorum diyebilirsin.”
Author Profile
Latest entries
- alt manşet28/11/20242025 yılında uygulanacak trafik cezaları belli oldu
- ana manşet28/11/2024Eksi netle üniversite iddiası
- ana manşet27/11/2024Erdoğan’ın ‘hızlı tedbir’ talimatının ardından RTÜK cezaları yazdı
- ana manşet27/11/2024Erdoğan Bahçeli’nin ‘Öcalan’ çağrısıyla ilgili ‘Cesur ve ezberleri bozan bir teklif’ açıklaması