‘Yeni anayasa’ çıkarmak için ortak arayışında DEM Parti’ye yanaşan Cumhur ittifakından yeni anayasa ile ilgili açıklamalar gelmeye devam ediyor.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum Habertürk TV özel yayınında DEM Parti’nin ilk dört madde ile ilgili bir itirazının olmadığını iddia etti.

UÇUM: ‘BEN DEM’DEN İTİRAZ GÖRMEDİM’
Uçum, programda yeni anayasa çalışmaları hakkında bilgi verdi. İlk dört maddenin tartışma konusu olmadığını belirtti. Uçum, DEM Parti’nin de ilk dört maddeye herhangi bir itirazı olmadığını öne sürdü.
Uçum yeni anayasa çalışmaları ile ilgili “İlk 4 madde müzakere konusu olur mu? Asla olmaz! İlk 4 maddede esaslarda mutabakat var. İtirazlar olursa cevabını veririz. Ben DEM’den de itiraz görmedim. İlk 4 maddedeki esaslar konusunda zaten mutabakat var. Hak ve özgürlükler sistemini daha fazla nasıl güçlendirebiliriz? Uygulamada sorunlar çıkıyor yeni sistemde, AYM bazı kararlar veriyor, bunları netleştirmek var. Meclis’i güçlendirelim, denetimi güçlendirelim. Sonuçta orada konuşulacak, anlaşılacak birçok konu var. Eksiklerle ilgili atılacak adımlar var. Bizim tarihimizde halkın sürece katıldığı bir yeni anayasa yapamadık. Burada gerçek anlamda toplumsal mutabakat olması için buna ihtiyaç var. Bu hak ve özgürlükler, halk inisiyatiflerin genişletilmesine yönelik ihtiyaçlar, kuvvetler arasındaki ilişkinin gelişkin şekilde kurulması ihtiyaçları var. Bu saydığım konularda konuşulacak birçok konu var. Türk milletini, Türk vatandaşlığını burada müzakere edemezsin” ifadelerini kullandı.

’61 VE 82 ANAYASALARI SİVİL OLMAYAN ANAYASALARDIR’
Gazi Üniversitesi Akademik Yıl açılış törenine katılan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, anayasa hakkında konuştu. Yeni anayasa için öğretim üyelerinden destek isteyen Kurtulmuş şunları söyledi:
“Yeni anayasa yapılması ya da anayasada köklü bir değişikliğin gerçekleştirilmesi sadece bir siyasi argüman değil, sadece efendim olursa da olur olmazsa da olur diye bakacağımız bir konu değil. Ülkelerin olgunlaşmasına ve demokratik bir zeminde tartışılmasına vesile olmanızı, bu konuda da çabalarınızı ortaya koymanızı sizlerden istirham ediyorum.”
Türkiye’de çok sayıda anayasa değişikliği yapıldığını söyleyen Kurtulmuş sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hem 1961 Anayasası hem 1961 Anayasası’ndan neşet eden 1982 Anayasası, niteliği itibarıyla seçkinci, birtakım çevrelerin menfaatlerini önceleyen, yapım şekli itibarıyla da sivil olmayan bir anayasadır… Mesele bütün kesimlerin işin içerisinde olduğu, herkesin tartışmanın bir parçası olduğu ve ortaklaşa mutabakatın ortaya çıktığı bir anayasa yapım sürecinin gerçekleşmesidir”
KURTULMUŞ: ‘DEVLETİN ÜLKESİ VE MİLLETİYLE BÖLÜNMEZ BÜTÜNLÜĞÜ’ TABİRİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ GEREKİR
Anayasa konusunda her yerde ve her şekilde tartışmaların yapılacağını belirten Kurtulmuş, “Bu devletin aslı millettir. Devlet aygıtı nihayetinde milletin işlerini iyi yönetmek için kurulmuş olan bir mekanizmadır. Bu çerçevede anayasada aslolan milletin ihtiyaçlarının dile getirilmesi, anlatılmasıdır. Mesela çok sıradanmış gibi görünen ‘Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü’ cümlesi anayasada yer alan hepimizin çok sık kullandığı bir tabirdir. Doğrudur. Ama değişmesi gerekir. Çünkü devletin ülkesi olmaz, devletin milleti olmaz. Bu metin ‘devleti ve ülkesiyle bölünmez bütünlüğü’ şeklinde ifade edilmelidir. Bu seçkinci anlayışın bu devletçi anlayışında yeni anayasada milletin gücü üzerine yükselen bir devlet anlayışıyla yeniden ele alınmasının önemli olduğunu düşünüyoruz” dedi.

ADALET BAKANI YILMAZ TUNÇ: TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ ÖNE ALAN BİR ANAYASA LAZIM
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Mudanya Üniversitesi’nin akademik yıl açılış töreninde yaptığı konuşmada, darbe anayasasıyla yönetilmenin, demokratik bir hukuk devletine yakışmayacağını söyleyerek “Şimdi asıl inşa sürecini gençler yapacak. O nedenle gençlere güveniyoruz. Onlar başaracak, akademisyenlerin gösterdiği yolda ilerleyecek ve dünyanın en başarılı bilim insanları, akademisyenleri, hukukçuları, doktorları buralardan çıkacak. O gençler, güçlü Türkiye’yi inşa edecek. Dünyada da hakkaniyeti, adaleti en güçlü şekilde savunacaklar. İşte bizim onlara, özellikle Türkiye Yüzyılı’nı inşa etme süreci içinde bir borcumuz daha var. O borcumuz da ülkemizi demokratik, sivil, katılımcı bir anayasaya kavuşturmak. Darbe anayasasıyla yönetilmek, demokratik bir hukuk devletine yakışmaz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde çalışmaya devam ettiklerini dile getiren Tunç, açıklamasını şu cümleler ile sonlandırdı:
“Yeni anayasa şunun için önemli; yeni anayasa, demokratik standartları daha da yukarıya çıkaracak. Temel hak ve özgürlükleri öne alan, katılımcı, her görüşten insanın kendisinin içinde bulunduğu devletle millet arasında bir toplum sözleşmesi, devletin görevlerini belirleyen, temel hak ve özgürlükleri öne alan bir anayasayla inşallah yolumuza devam etmemiz lazım. Türkiye Yüzyılı’na böyle başlamamız lazım. Sadece darbeciler tarafından yazılmış olması bile başlı başına anayasa değişikliği için yeter bir sebeptir, gerekçedir. Bu, bir utançtır aslında. Bunu değiştirmek milletimize olan borcumuzdur. Bu, 28. Dönem Parlamentosunda başarıldığında 28. Dönem’de uzlaşmaya yanaşan partiler, oy veren milletvekilleri, tarihe geçecektir. Ülkemiz, özellikle yüksek standartlı bir demokrasi yolunda emin adımlarla yoluna devam edecektir. Milletimize olan borcumuzu da bu şekilde ödemiş olacağız. Yeni anayasasıyla, dünyada hakkı, adaleti savunan duruşuyla, fiziki kalkınma hamlelerine, istikrarlı kalkınma yürüyüşüne hiç sekte uğratmadan, birlik beraberliğimizi hiçbir zaman bozdurmadan üniversitelerin, akademinin özellikle yol göstericiliğiyle Türkiye, çok daha ilerleyecek. Bundan hiç şüpheniz olmasın.”
Author Profile

Latest entries
ana manşet28/01/2025SCP Genel Başkanı Gürkan Koç’tan Sert Tepki: “Cumhuriyet’in Çelik Kalesi Düşmeyecek!”
ana manşet22/01/2025SCP Genel Başkanı Gürkan Koç: “Başkanlık Rejimi Değil Cumhuriyet Kazanacak!”
ana manşet15/01/2025Türkiye’nin geleceği için birleşme zamanı: Başkanlık Rejimi ve emperyalist tehditlere karşı mücadele
ana manşet28/12/2024SCP’den asgari ücret protestosu