AKP ile birçok şeyi yan yana getirebiliriz. Yalanı, talanı, rantı, gericiliği, bölücülüğü yani aklınıza gelebilecek her olumsuzluk AKP’nin yanında sırıtmayacaktır. Oldukça da şık duracaktır. Ancak AKP’nin yanına en uygun düşen kelime ölümdür. AKP demek ölüm demektir. Somada, gezide, kadın cinayetlerinde ve iş cinayetlerinde…
Sadece insanlar için de değil bu toprakta yaşayan canlılar için de ölüm demektir. Hayvanlar için, doğa için, medeniyet için ölüm demektir. AKP gelip geçtiği dokunduğu bütün her şeyi bir barbar edasıyla yakıp yıkmakta tüm yaşamı bazen yavaş yavaş bazen oldukça hızlı bir şekilde yok etmektedir. Yalnız hakkını da yemeyelim, AKP öldürürken de hiç ayrım yapmaz genci-yaşlısı, erkeği-kadını, Türkü-Kürdü, Alevi’si- Sünni’si onun için fark etmez. AKP kendi ekmeğine bakar.
Çünkü AKP ekmeğimize suyumuza aşımıza göz koymaktır. Toprağımızı satmak, ormanlarımızı ve doğamızı katletmek, madenlerimizi yabancı şirketlere peşkeş çekmektir. 22 yıllık iktidarında yaşanan onlarca tren kazasında yüzlerce Oğuz Arda’nın da, 6 şubat depremiyle kaybettiğimiz yüzbinlerce canımızın da, madenlerde yaşanan ölümlerin de tek sorumlusu ve katili AKP’dir. Yaşadığımız bu ölümlerin sebebi AKP’nin daha fazla rant ve kar hırsıdır. AKP bütün bu yaşanan ölümlerden en ufak bir ders almamış üstüne üstlük azgınlığını giderek arttırarak bununla birlikte sermayenin çıkarını halkın çıkarının üzerinde tutarak daha fazla üzerimize çökmektedir.
AKP aslında yaşanan felaketlerin en büyüğüdür. Ve felaket hala devam etmektedir. En son canımızı Erzincan İliç’te almıştır. AKP yıkılana kadar bu felaketler ne bir ilk ne de bir son olacaktır. Devrimcilerin önünde ki en önemli görev Türkiye’yi AKP’den kurtarıp tekrar cumhuriyet devrimi rotasına sokmaktır. Bunun yolu Sosyalist ve Kemalistlerin birliğiyle halkın iktidarından geçmektedir. Bunu başaracak kuvvetin öncülüğünü görüyoruz ki Sosyalist Cumhuriyet Partisi yapacaktır. Bir an bile olsun karamsarlığa kapılmaya hakkımız yoktur. Yaşadığımız bu karanlık günler güneşin doğuşuna en yakın günlerdir.
Umutlarımız dipdiridir aynen kralla demirci hikayesindeki demircinin umutları gibi. Kral demircinin eşine göz koymuştur. Kadını elde etmenin yolu demirciyi öldürmektir. Kral insanlar tarafından çok sevilen Demirciyi öldürürken tepki çekmemek için bir yol bulur. Bir gün içinde istediği kadar çivi yapamazsa şafakta demirciyi asacaktır. Birgün içinde o kadar çivi yapmak mümkün değildir. Ancak demirci umudunu hiç yitirmez. Hırsla çivileri yaparken şafak doğar ve kralın askeri demircinin yanına gelir: “Demirci, ne kadar çivi yaptıysan hemen ver. Kral az önce öldü, çivileri tabutuna çakacağız!”
Halkımız AKP’yi siyasi partiler çöplüğüne gönderirken tabutuna çakacak çiviyi elinde tutmakta ve dudaklarında bir ezgi mırıldanmaktadır.
Sabahın bir sahibi var
Sorarlar bir gün sorarlar
Biter bu dertler, acılar
Sararlar bir gün, sararlar
Author Profile
Latest entries
- ana manşet12/09/2024Erdoğan’ın hedefe koyduğu teğmenlerle ilgili MSB’den yeni açıklama: Gereken işlem yapılacak
- alt manşet12/09/2024Ümit Özlale, İyi Parti’den istifa etti
- ana manşet12/09/2024Bakanlıktan kamu kurumlarına talimat: Patates yemeği çıkarın
- ana manşet10/09/2024Hulusi Akar: Eğitimin amacı bilgi değil, Allah korkusu ve kuldan utanmaktır