Mazlum Abdi, TUSAŞ saldırısı ile bağlarının olmadığını açıklarken Türkiye ile SDG arasında bir arabuluculuk yapıldığını ifade etti.
SDG yöneticisi Malzum Abdi, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çağrısı ile başlayan sürece ilişkin AFP’ye açıklamalarda bulundu.
Uluslararası koalisyonun tansiyonu düşürmek için girişim başlattığını söyleyen Abdi, “Şu anda bizimle Türkler arasında siyasi ve askeri diyaloğa başlamak için arabuluculuk yapılıyor” dedi.
İnceleme başlattık
Abdi, AFP röportajında 23 Ekim’de Ankara’daki TUSAŞ tesislerine düzenlenen saldırıyla ilgili de konuştu. Adbi, Ankara’dan gelen açıklamalara dair “iç inceleme” başlattıklarını söyleyerek PKK’lilerin “Türkiye’ye Suriye üzerinden girdiğini” reddetti. Abdi “Ankara’daki bu saldırıyla hiçbir bağlantımız yok” dedi; “Bizim savaştığımız bölgeler Suriye toprakları içinde” ifadelerini kullandı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, saldırganların “Suriye’den bir sızma hareketi” ile Türkiye’ye girdiklerini söylemişti. PKK’nin üstlendiği saldırıda beş kişi ölmüş, İçişleri Bakanlığı iki saldırganın kendilerini patlatarak öldüğünü duyurdu.
Saldırılar durursa diyalog kurarız
Türkiye ile diyalog kurarak sorunları çözmeye hazır olduklarını söyleyen Abdi, bunun olabilmesi için saldırıların durması gerektiğini söyledi.
Abdi, ABD’nin liderliğini yaptığı koalisyonu da “Kürt güçlerini yeteri kadar savunmadığı” için eleştirdi; “bunun zayıf göründüğü” yorumunu da yaptı.
SDG Genel Komutanı, Donald Trump’ın başkan seçilmesi halinde, Suriye’de halen 900 kadar askeri bulunan ABD’den verilen desteğin zayıflayacağı tahminini de yaptı.
Türkiye içinde bir çözüm gelişirse Suriye Kürtleri bunu destekleyecektir
Mazlum Abdi, Al-Monitor’den Amberin Zaman’a Türkiye’de çözüm süreci tartışmalarına ilişkin konuştu.
Abdi “Türkiye’nin Kürt politikasında bir değişiklik olursa ve Türkiye içinde bir çözüm gelişirse, Suriye Kürtleri de bu çözüm sürecini destekleyecektir” dedi.
Bunun “Suriye’deki siyasi çözümü” olumlu yönde etkileyeceğini savunan Abdi “Başarılı bir sonucun, Suriye Kürtleri ve diğer Kürtler için de olumlu yansımaları olacaktır. Ankara ile ilişkilerimiz kesinlikle iyileşir ve bu da Şam ile adil bir anlaşmaya ulaşma çabalarımızı etkiler” diye konuştu.
‘Saldırganlar Rojava’dan Türkiye’ye girmedi’
Serbestiyet’in Türkçeye çevirdiği söyleşide Abdi, TUSAŞ’a yönelik saldırıya ilişkin “Saldırganlar Rojava’dan Türkiye’ye girmedi ve bu saldırı ya da saldırıyı gerçekleştiren kişilerle hiçbir bağlantımız yok. Saldırganları tanımıyoruz” dedi.
“Türkiye, hiçbir bağlantımızın olmadığı, PKK tarafından üstlenilen bir eyleme misilleme yaptığını iddia ediyor. PKK, saldırıyı gerçekleştirenlerin kimliklerini açıkladı ve amacını netleştirdi; bu durumun Rojava ile hiçbir ilgisi yok” ifadelerini kullanan Abdi, “Türkiye’nin bugün bizi hedef almasının asıl nedeni, geçmişte olduğu gibi apaçıktır. Bizi yok etmek, statümüzü ortadan kaldırmak, burada inşa ettiğimiz özerk yönetimi ve yönetim sistemini yok etmek istiyorlar” dedi.
Türk hükümetiyle temaslar ABD aracılığıyla yapılıyor
Amberin Zaman’ın Türk yetkililerle görüşüp görüşmedikleri sorusu üzerine Mazlum Abdi “Hayır, şu ana kadar bu konuda Türk yetkililer tarafından bize ulaşan olmadı. Türk hükümetiyle temaslarımız üçüncü taraflar, yani koalisyon aracılığıyla yapılıyor” diye yanıt verdi.
Bu temasların içeriğinin bölgedeki “güvenlik durumu”yla sınırlı olduğunu kaydeden Abdi “Koalisyon aracılığıyla Türkiye’ye saldırıların derhal durdurulması yönündeki talebimizi ilettik. Aynı zamanda Türkiye’nin kendi güvenlik kaygılarıyla ilgili meseleleri de ele alarak bölgemizden komşularımıza yönelik yapılacak saldırılara izin vermeyeceğimizi ve onlar için tehdit oluşturmadığımızı açıkça belirttik” ifadelerini kullandı.
‘Türkiye’nin Rojava’ya yönelik pozisyonu değişmedi’
Abdi “Türkiye’nin Rojava’ya yönelik pozisyonu ve bu yönetimin tamamen çökertilmesine yönelik arzusu kamuoyunun malumudur. Geçmişte olduğu gibi, bugün de pozisyonları değişmedi. Bunu hem üçüncü taraflar aracılığıyla hem de kamuoyuna yaptıkları açıklamalarda ilettiler” dedi.
Amberin Zaman’ın “Sizden talep ettikleri herhangi somut bir adım var mı, örneğin güçlerinizin Suriye Arap ordusuna katılması gibi?” sorusuna “Hayır” yanıtını veren Abdi şunları kaydetti:
“Ancak geçmişte, yönetimimizle Türk devleti arasında diyalog olduğunda, bizi muhalefet içinde yer almaya davet etmişlerdi. Ancak o dönemde, bu muhalefetin kendisi Suriye Kürtlerine herhangi bir hak vermeyi reddediyordu ve Ankara ile birlikte Cenevre’deki BM sponsorluğundaki görüşmelere katılımımızı engelliyorlardı. Çok geçmeden, Türk destekli Sünni muhalefet içindeki silahlı gruplar, Türk ordusuyla birlikte bize saldırmaya başladılar ve bugün hala bunu sürdürüyorlar.”
‘Türkiye’de Kürt sorununun barışçıl bir şekilde çözülmesini yürekten destekliyoruz’
“Çok net ifade edeyim, kuzeydoğu Suriye’deki statümüzün ortadan kaldırılması, herhangi bir barış görüşmesinin amacı olursa, bu görüşmeler başarısız olacaktır” diyen Abdi şu ifadeleri kullandı:
“Ancak Türkiye’nin Kürt politikasında bir değişiklik olursa ve Türkiye içinde bir çözüm gelişirse, Suriye Kürtleri de bu çözüm sürecini destekleyecektir. Bu, Suriye’deki siyasi çözümü olumlu yönde etkileyecektir. Türkiye’nin Kürt sorunu öncelikle Türkiye sınırları içinde çözülmelidir. Türkiye’de Kürt sorununun barışçıl bir şekilde çözülmesini yürekten destekliyoruz. Başarılı bir sonucun, Suriye Kürtleri ve diğer Kürtler için de olumlu yansımaları olacaktır. Ankara ile ilişkilerimiz kesinlikle iyileşir ve bu da Şam ile adil bir anlaşmaya ulaşma çabalarımızı etkiler. Her zaman komşularımızla barışçıl ilişkiler istediğimizi ve onlara karşı herhangi bir düşmanca niyet taşımadığımızı söyledik. Ancak tekrar ediyorum, kuzeydoğu Suriye’deki yönetimimizin feshedilmesi ne gerçekçidir ne de kabul edilebilir ve böyle bir hamleye karşı direneceğiz. Biz Suriye Kürtleriyiz ve Suriye’deki Kürt sorununun çözüm adresi Şam’dır, Ankara değil.”
“Abdullah Öcalan sizden Ankara’nın taleplerini yerine getirmenizi ve yönetiminizi dağıtmanızı istese ne yapardınız?” sorusuna Abdi’nin yanıtı “Öcalan bizden asla böyle bir talepte bulunmaz” şeklinde oldu.
‘Türkiye’nin Şam’ın istediğini sağlayabileceğini hayal etmek zor’
Amberin Zaman’ın “Türkiye’nin Kürt sorununa barışçıl bir çözüm bulunmasının, rejimle bir anlaşmaya varmanızı nasıl kolaylaştırabileceğini söylediniz. Bu nasıl gerçekleşebilir?” sorusu üzerine ise Abdi şu yanıtı verdi:
“Türkiye’nin Şam’la uzlaşmaya yönelik yaklaşımı Kürtlere karşı işbirliği yapmak üzerine kurulu olduğu sürece bu mümkün değil. Maalesef şu anki zihniyet bu. Ancak Şam’ın da kendi talepleri var. Türkiye’nin, en büyük güvenlik tehdidi olan HTŞ’yi ve diğer silahlı grupları İdlib’de bertaraf etmesini istiyorlar. Orada bir milyondan fazla silahlı insan ve aileleri bulunuyor. Bunlar asla rejime güvenmezler, Türkiye de onlara sığınma sağlamaz. Türkiye’nin Şam’ın istediğini sağlayabileceğini hayal etmek zor.”