Türkiye’nin modernleşmesi ve laikleşmesinin en önemli adımı olan 3 Mart Devrim Yasaları’nın kabul edilişinin üzerinden neredeyse 100 yıl geçti. Cumhuriyetin yol haritası niteliğindeki bu yasalar ile çoklu hukuk ve eğitim sistemi tarihe karıştı, hilafet kaldırıldı ve laiklik yolunda en büyük adımlardan biri atıldı.
Türkiye tarihinin dönüm noktası olan 3 Mart’ın yıl dönümü öncesi, Türk Kadın Hareketi, Poyraz Mavi Vatan Grubu ve Türk Milli Hareketi’nden (TMH) ortak açıklama geldi. Açıklamada Devrim Yasaları’nın önemi vurgulanırken, “kadın haklarına yönelik saldırıların arttığı, tarikat ve cemaat yurtlarının çoğaldığı, kız çocuklarını okuldan uzaklaştırma amacı güden, yatılı bölge okullarını kapatıp çocukları tarikat, cemaat yurtlarına mahkum eden bir süreci yaşadığımız” belirtildi.
‘3 MART 3 DEVRİM YASASI, TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN TEMELİDİR’
Açıklamada şunlara yer verildi:
100 Yıl önce Cumhuriyet’in kuruluşu ile ulus devletimiz devrimci ve evrensel yapısını tüm dünyaya göstermiştir. Kurtuluşla birlikte Atatürk önderliğinde çağdaş Türkiye’nin varlığı ve sürekliliği için de ilerici, devrimci kararlara gereksinim doğmuştur.
Atatürk, yalnızca yaptığı yeniliklerle değil, 3 Mart’ta devrimin ve aydınlanmanın önündeki engelleri ortadan kaldırarak da devrimciliğini ortaya koymuş, Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşatmak için üç devrim yasasını gündeme getirmiştir.
Bu yasalarla, halifelik kaldırılarak laiklik güvence altına alınmıştır. Türkiye
Cumhuriyetinde halkın işleri ile ilgili yasaları yapma ve yürütme yetkisi TBMM ile hükümete verilmiştir. Böylece egemenlik hakkı, milletin ve onun seçtiği yetkili organlarındır.
Şer’iye ve Evkaf (Din İşleri ve Vakıflar) Vekâleti ve Erkân-ı Harbiye-i Umûmiye Vekâleti kaldırılarak yerine Diyanet İşleri Başkanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Genelkurmay
Başkanlığı kurulmuş, böylelikle din ve ordu siyaset dışında tutulmuştur.
Diğer ve çok önemli bir yasa da Tevhîd-i Tedrîsât (Öğretim Birliği Yasası) yasasıdır.
Böylece eğitim ve öğretim birliği sağlanmış; uluslaşma yolunda önemli bir adımla mektep ve medrese ayrımı ortadan kaldırılarak birbirinden farklı eğitim sistemleri birleştirilmiştir. Kadın erkek ayrımı olmaksızın aklın, hukukun ve bilimin önündeki ulema ve medrese engeli de aşılarak aydınlanma süreci hızlanmıştır.
Günümüzde ise; özellikle 1946 Kahire anlaşması sonrası, adım adım eğitim sistemimiz ABD’ye devredilip içeriği boşaltılarak ve son 20 yılda laik, ulus devleti hedef alan tüm uygulamalar tırmanarak devam etmektedir.
Dini inançlar doğrultusunda yönetilmeye çalışılan eğitim, paralı hale getirilmiş, eğitim hakkı baskılanmış, niteliği zayıflatılmıştır. Kadın haklarına yönelik saldırılar artmıştır.
Eğitim sistemi 4+4+4 ile bozulmuş ve özellikle de kız çocuklarını okuldan uzaklaştırmak hedeflenmiştir. Yatılı bölge okulları kapatılarak çocuklarımız tarikat ve cemaat yurtlarına mecbur bırakılmıştır.
‘TÜRK MİLLETİ, BU YIKICI FAALİYETLERE İZİN VERMEYECEK’
3 Mart 3 Devrim Yasası‘nın yok sayıldığı bir süreç yaşanmaktadır.
Tüm Atatürkçülerin, yurtseverlerin görevi özellikle Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli olan Devrim Yasalarını korumaktır.
Şu bilinmelidir ki, Kurtuluş Savaşı ile emperyalistleri dize getiren Türk milleti bölünmeyecek, zorbalığa, dinsel ve siyasal baskılara boyun eğmeyecektir.
Öncelikle milletimize güveniyoruz. Atatürk’ümüze, Cumhuriyet devrimlerine ve vatanımıza birlikte hareket ederek sahip çıkacağız.
Türk milleti; teslim alınamayacak, köleleştirilemeyecek ve emperyalizmin maşaları tarafından yürütülen bu yıkıcı faaliyetlere izin vermeyecektir.
Author Profile
Latest entries
- ana manşet19/09/2024Depremzede ailenin suç duyurusu yaptığı gece, Sakarya’ya vali olarak atandı
- ana manşet18/09/2024FETÖ elebaşının ‘son hali’ denilerek görüntüleri paylaşıldı
- ana manşet18/09/2024AKP MKYK’nın ana gündemi teğmenlerin yemini oldu: Takipçisi olacağız
- ana manşet16/09/2024Cumhur ittifakında çatlak: Bunlardan gördüğümüzü CHP’den görmedik